Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

Genel & Güncel Konular

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Prş Haz 14, 2012 19:29

Açılımın Merkezi ABD

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun bir zirveyle aynı çizgide buluşmasına Yurt Partisi lideri Sadettin Tantan’dan çarpıcı değerlendirmeler geldi: “Amerikan İslamı” ve “Amerikan Solu” terör ve suç örgütü PKK’nın siyasallaştırılması noktasında buluştu. Irkçı BDP, üçgeni tamamladı!

AKP-CHP-BDP kardeşliği
CHP’nin AKP’ye “açılım” dosyası sunmasıyla gerçekler gün yüzüne çıktı. Planın sözde sol tarafında CHP, sözde İslam tarafındaysa AKP duruyor. Ortadoğu ve Balkanlar’da başlatılan etnik-mezhepsel ayrımla Osmanlı’nın nasıl parçalandığı dikkate alınırsa, AKP-CHP-BDP kardeşliğinin daha iyi anlaşılacağını sanıyorum!
Hepsi Amerika’ya koşuyor

BİR süre önce CIA istasyon şefi Graham Fuller “Türkiye’ye sol lazım, kesinlikle daha fazla İslami olmamalı” açıklaması yaptı. 5 ay geriye gidelim. CHP heyeti ABD’de temaslarda bulundu. Kürt sorununun teorisyeni Barkey ile de görüştüler. AKP’nin ortaya çıkışında da o isim var! BDP de rolünü açıkça isteyerek aldı.
Eşkenar üçgene sivil destek
EŞkenar üçgeni oluşturan bu yapıya, silahlı-silahsız örgütler, vakıf, dernek, sivil toplum örgütü gibi kuruluşları da eklemek lazım. Bu yapılar, halkın beynini kırbaçla dövüyor. Parlamentoya sesleniyorum: Bu millet size neden oy verdi. Askerleri her gün şehit edilsin, kendi topraklarında kaçırılsın diye mi!

Kürt açılımını yöneten tek merkez Amerika
CHP’nin AKP’ye açılım dosyasını sunmasını değerlendiren Yurt Partisi lideri Tantan, ‘Amerikan İslam’ı ve ‘Amerikan solu’nun, PKK’nın siyasallaşmasında buluştuğunu söyledi.

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan zirvesini değerlendirdi. Toplantıyı, “Amerikan İslam”ı ve “Amerikan solu”nun buluştuğu nokta olarak gördüğünü ifade eden Tantan, “Terör örgütü ve aynı zamanda organize bir suç örgütü olan PKK’nın siyasallaştırılmasını Amerika’nın kontrol ettiği ‘sol’ ve ‘İslam’ yürütüyor” dedi. CHP’nin AKP’ye “açılım” dosyasını sunmasının ardından gerçeklerin gün yüzüne çıktığını vurgulayan Tantan, “Planın sözde sol tarafında CHP, sözde İslam tarafındaysa AKP duruyor. Aynı 1800’lü yıllarda Orta Doğu ve Balkanlar’da başlatılan etnik-mezhepsel ayrım ve Osmanlı’nın nasıl parçalandığı dikkate alınırsa AKP-CHP-BDP kardeşliğinin daha iyi anlaşılacağını tahmin ediyorum” diye konuştu.

Teorisyenler Barkey ve Fuller

Bir süre önce CIA istasyon şefi Graham Fuller’ın “Türkiye’ye sol lazım. Türkiye kesinlikle daha fazla İslami olmamalı. Ülkenin daha çok sola ihtiyacı var” dediğini hatırlatan Tantan şöyle konuştu: “Bu açıklamadan 5 ay geriye gidelim. CHP heyeti Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu başkanlığında Aralık 2011’de Amerika’da temaslarda bulundu. Lobiler ve CIA şefleriyle görüştüler. Görüştükleri bir isim de Henri Barkey’di. Barkey, Türkiye’ye dayatılan sözde Kürt sorununun teorisyenlerinden. Barkey de, Fuller de, Kuzey Irak’ta ve Türkiye’de oluşturulmak istenen kukla devletin mimarlarından. Birisi (Türkiye’ye sol lazım) diyor, diğeri Amerika’da CHP’ye ‘yol haritası’ çiziyor. CHP’nin ABD ziyaretinden 5 ay sonra Graham Fuller ’Türkiye’ye sol lazım’açıklaması yapıyor. İşte ’Amerikan Sol’u bu. Bir de ’Amerikan İslam’ı var. Karşımıza yine Fuller çıkıyor, Barkey çıkıyor. AKP’nin kuruluş günlerinde 1990’lu yıllarda Erdoğan ve Gül liderliğinde o zamanki adlarıyla ’Yenilikçi Hareket’bu isimlerle temaslarda bulunup, taktikler aldılar, raporlar okudular. Gelinen son noktada, Oslo’da Başbakan’ın talimatıyla PKK ile görüşen MİT yetkililerinin neler söylediğini herkes biliyor. İşte ‘Amerikan solu’nu temsil eden CHP’nin yeni yönetimi ‘Amerikan İslam’cılığını temsil eden AKP’nin önünü açıyor. İki yapıyı buluşturan kuvvet yine aynı.”

Eşkenar üçgen oluştu

“Terör örgütünün uzantısı taşeron parti BDP de Mayıs 2012’de ABD’de bir dizi temaslarda bulundu” diyen Tantan, “Partinin eşbaşkanlarından biri (Obama yönetiminden rol istedik. Obama seçilirse Türkiye’yi ve AKP’yi masaya yatıracak) demişti. Oldu mu size eşkenar üçgen! İşte ABD’nin desteklediği sol, İslam ve ırkçı parti. Eşkenar üçgeni oluşturan bu yapıya bir de silahlı-silahsız örgütler, vakıf, dernek, sivil toplum örgütü gibi kuruluşları da eklemek lazım. Bu yapıları kullanan görsel ve yazılı anlamında iletişim araçlarıyla halkın beynini kırbaçla döven besleme aktörleri de Türkiye karşıtı faaliyetlerde göz ardı etmemek gerekiyor” dedi.

“Cesur siyasetçi lazım”

CIA ajanı Henri Barkey, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz’in isteği üzerine Haziran 1997’de AKP iktidarın açılım söylemi ile bire bir örtüşen(!) bir Kürt sorunu raporu hazırlamıştı. CIA Orta Doğu Şefi Graham Fuller’i de yanına alan Henri Barkey, raporda PKK’ya af getirilmesini ve siyasete girmesinin gerektiğini belirtiyor. Barkey imzalı raporda, bir de ABD’nin PKK sorunu için o dönemde cesur bir lider arayışında olunduğu belirtiliyor. İşte rapordaki o cümleler: “Asker açılımı destekliyor. Sivil politik liderler çok zayıflar ve Kürt sorununa girmeyi arzulamıyorlar. Türkiye’de bu sorunu askeri olmayan yöntemlerle çözme cesaretini gösterecek lider yoktur.” O raporun yazıldığı dönemde Tayyip Erdoğan henüz iktidara gelmemişti.

“Türkiye’ye sol gerekli daha fazla İslami olmamalı”
CIA ajanı Henri Barkey’in aradığı cesur siyasetçiyi Tayyip Erdoğan’la bulunurken CIA istasyon şefi Graham Fuller’in, “Türkiye’ye sol lazım isteği de CHP ile yerine geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu başkanlığındaki CHP heyeti, geçtiğimiz Aralık ayında, ABD’de çeşitli temaslarda bulunmuştu. ABD Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nda görüşmeler yapan CHP heyeti, Fuller ve Barkey ile de bir araya gelmişti.

Suriye’de PKK’nın rolü

Enformasyon ve bilgi savaşlarıyla Türk halkının tutsak alındığını ve terör örgütünün ne kadar özgür olduğunun ortaya çıktığını belirten Tantan şöyle devam etti: “Medyanın allı pullu yazarları PKK’nın sözcüsüymüş gibi davranmakta beyinleri esir almaktadır. Geçmişte ve bugün parlamentoda yer alanlara sesleniyorum: Terörün finansmanına el koymayacaksın, kara parayla, kayıt dışı ekonomi, yolsuzluk ekonomisi, kumar ve fuhuş ekonomisiyle mücadele etmeyeceksin, terör ekonomisini bitirmeyeceksin ve o parlamentoda oturacaksın! Bu millet size neden oy verdi. Askerleri her gün şehit edilsin, kendi topraklarında kaçırılsın diye mi. ABD’ye şu soruyu sormayı akıl ediyorlar mı: Önümüzdeki dönemde İran, Kafkasya ve Hazar’da PKK’yı kullanmayı mı düşünüyorsun. Suriye’deki kargaşada PKK’nın rolü ne. El Kaide’nin rolünü duyuyoruz, peki PKK’nın rolü ne. Kürecik’teki radar ve sizin yalvararak getirttiğiniz predatörler Pakitsan’da olduğu gibi Türkiye’yi kontrol etmek için mi getirildi.”

YENİÇAĞ, 11 Haziran 2012
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Cmt Haz 23, 2012 6:37

Kan Kokan Ticaret


AKP Irak’ı çizdi, çapulcu Barzani ile petrol işine girdi...
İktidar, Mehmetçiğe kurşun sıkan hainleri himaye eden Kandil’i vurmadığı gibi, kukla devletin bağımsızlık ilanı için “ekonomik can suyu” veriyor...

Barzani isteğine “Hay hay”

Terörle mücadele yerine müzakereyi tercih eden, yetkisi ve hakkı olduğu halde bataklığın kaynağı Kandil’i vurmayı aklından bile geçirmeyen AKP’nin Irak’la ihtilafında da Barzani’nin tarafını tutarak petrol ticareti için “Hay hay” dediğini açıklaması, hem Türkiye açısından kaygı uyandırdı hem de büyük tepki çekti.

Kaybeden Türkiye olacak!

Daha düne kadar Türkiye’nin kırmızı çizgisi olan “Irak’ın toprak bütünlüğü”nün fiilen ortadan kalktığına dikkat çeken MHP’li Reşat Doğru, “Küresel oyun ortada. Sonunda kaybeden Türkiye olur” uyarısı yaparken, emekli diplomat Onur Öymen ise “Almanya ile sorun olsa Bavyera ile mi çalışacaksınız!” diye sordu.

Şehitlerin kanı petrole bulanıyor
PKK’lı teröristlerin yuvalandığı Kandil’i vurmaya yanaşmayan AKP, terör hamisi Barzani’nin benzin ve jet yakıtı isteklerini de “hay hay” diyerek kabul etti.

PKK terörüyle mücadele yerine müzakereyi tercih eden ve 2.5 ayda 35 vatan evladını şehit eden PKK teröristlerinin yuvalandığı Kandil’i vurmayan AKP iktidarı, hainlere ev sahipliği yapan kukla devleti de ödüllendiriyor. İktidar, tüm çağrılara rağmen eli kanlı teröristleri Kandil’den atmayan bölgesel yönetimin başkanı Mesud Barzani’nin ekonomik taleplerini de bir bir yerine getiriyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, Brezilya’da yaptığı açıklamada, Barzani’nin işlenmiş petrol ürünü taleplerini “hay hay” diyerek yerine getirdiklerini söyledi. Erdoğan, bu sözleri, Türkiye’nın kırmızı çizgilerinden Irak’ın bütünlüğüne de darbe vuruyuor. Başbakan, Kuzey Irak ile Irak merkezi hükümeti arasındaki ihtilafta da Erbil’den yana tavır koyarak Irak’ın bölünmesine de katkı yapmış oluyor.

Petrol ürünü verilecek

Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana’yla, Türkiye Cumhuriyeti’ne bölünme tehdidiyle özerkliği dayatan röportajı yapan Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, bu kez Rio’da Başbakan Erdoğan ile açılımı konuştu. Berberoğlu’nun “Barzani Türk kamuoyunun çok hoşuna giden açıklamalar yapıyor” demesi üzerine Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “Barzani çok açık, net, Kürt bölgesinde etkin. PKK’dan silah bırakmasını istiyor. Neçirvan (Barzani) da aynı şeyleri bize gelip söylüyor. Kuzey Irak’la ilişkileri diri tutmamız hem PKK’yı hem de BDP’yi rahatsız ediyor, ama biz devam edeceğiz, bakanlarımız gidip gelecek. Merkezi yönetim de rahatsız ama biz adımlarımızı Irak Anayasası’na uygun atıyoruz.” Berberoğlu’nun, Ne gibi “ sorusu üzerine de Erdoğan, ” Merkezi yönetim Kuzey’e petrol ürünü vermiyor. Gelip bizden istediler, benzin, mazot, jet yakıtı... Biz de “Hay hay” dedik, petrol verecekler, petrol ürünü alacaklar.

Ambargonun iç yüzü

Bağdat Hükümeti ile Kuzey Irak bölgesel yönetimi arasındaki anlaşmaya göre, kuzeyde üretilen ham petrolün tamamının merkezi hükümete verilmesi gerekiyor. Merkezi hükümet de bölgesel yönetime ham petrol karşılığı işlenmiş petrol ürünleri vermek zorunda. Ancak Barzani yönetimi, Bağdat’a rest çekip tek varil bile hampetrolü göndermeyince Başbakan Nuri el Maliki de kuzeye işlenmiş petrol ürünleri boykotu uyguluyor.

Peşmergenin Türkiye’deki şirketleri

Çapulcubaşı Mesud Barzani’nin Türkiye’de birçok şirket ile ortaklıkları bulunduğu biliniyor. Araştırmalara göre Mersin Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren 4 büyük şirket Barzani aşiretine-aile çevresine çok yakın isimlere ait. Bu şirketler, Al-Barzanji. Hüda Dış Ticaret Ltd., HARDİ Ltd. ve DİLSHAT Dış Ticaret... Neçirvan Barzani’nin resmen ortaklığının bulunduğu bir de Gaziantep merkezli Emin Dış Ticaret Petrol ve Tarım Ürünleri Ticaret Ltd. bulunuyor. İstanbul merkezli Barzani ailesi-yakınlarına ait bir olduğu iddia edilen bir firma da; ZAGROS İnşaat ve Dış Ticaret Şirketi.

Barzani’nin isteklerine boyun eğerseniz Türkiye kaybeder

AKP iktidarının uyguladığı “Komşularla Sıfır Sorun” politikasında izlediği tavır komşularla sorunları artırmaya devam ediyor. İktidarın Irak’ın bütünlüğüne yönelik tavrı da “Irak’ın bütünlüğünü parçalamak için uğraşıyorlar” görüşünü gündeme getirdi. Muhalefet, Başbakan Erdoğan’ın Brezilya’da Barzani ile ilgili söylediklerine tepki gösterdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Reşat Doğru, Türkiye Cumhuriyeti olarak Irak’ın bütünlüğünün muhafaza edilmesinde aktif rol oynanması gerektiğini söyledi. Doğru, daha düne kadar Irak’ın bütünlüğünün Türkiye Cumhuriyeti Devleti için kırmızı çizgi olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:

Küresel oyun

“Burada küresel bir oyun var. Küresel oyunun parçası da orada kurulması planlanan devletin kurulması, korunması ve ileriki dönemde de büyütülmesidir. Bu projeyi bizim şiddetli bir biçimde terk etmemiz lazım. Irak’ın bütünlüğü Türkiye Cumhuriyeti devleti için kırmızı çizgiler içerisindeydi daha düne kadar. Ne oldu da şu anda bu kırmızı çizgilerin hepsinden biz vazgeçtik. Bunu iyi bir şekilde irdelemek lazım. ABD ve batı ülkeleri de bir bağımsız devlet kurulmasını sağlarken Yugoslavya gibi Türkiye’nin de parçalanmasını istiyorlar. Bu parçalanmanın neticesinde de Irak’ta ve Türkiye’de kurulan devletlerin ikisinin birleştirilmesi noktasında değerlendirilmesi lazım. Bu PKK’nın bir oyunudur. Batının bir oyunudur. Özellikle ABD’nin yıllardır yürüttüğü kirli bir oyununun parçasıdır.” İktidarın, ABD’nin oyuncağı olarak Türkiye’yi kötü duruma düşürdüğünü belirten Doğru, “Aynı durum Irak için de geçerli. Barzani ve Talabani’nin isteklerine boyun eğerseniz Türkiye devleti kaybedecektir” dedi.

Muhatap Bağdat

Emekli Büyükelçi Onur Öymen de, Irak’ta Türkiye’nin muhatabının Bağdat olduğunu ifade etti. Öymen, “Biz Irak’ta Bağdat’ın dışında bir muhatap ararsak çok yanlış iş yapmış oluruz. Irak’ın içindeki yerel yönetimler o ülkenin iç meselesidir. Almanya ile ilgili bir sorunumuz olduğu zaman Bavyera hükümetiyle mi çalışıyoruz. Yapılacak olan iş merkezi hükümetle çalışmaktır. Irak’ın en büyük talihsizliği bir devletin içinde üç ordu olmasıdır. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir durum yok. Biz öteden beri Irak’ın bölünmez bütünlüğünü savunuyoruz. Bu bizim kırmızı çizgimizdi. Barzani’nin nasıl düşündüğünün bir kıymeti yok” diye konuştu.

YENİÇAĞ, 22 Haziran 2012
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Zana bölücülerin taleplerini iletti

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Pzr Tem 01, 2012 9:39

Zana bölücülerin taleplerini iletti

Zana bölücülerin taleplerini Başbakan Erdoğan’a iletti!
Terör örgütünün propagandasını yapmaktan hapis cezası alan Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, “Kürt sorununu çözerse Erdoğan çözer” çıkışıyla Başbakan’dan kopardığı randevuya 10 dakika erken geldi. Saat 15.00’te başlayan görüşme, yaklaşık 1.5 saat sürdü.

Zana’nın Başbakan Erdoğan’a PKK’nın taleplerini ilettiği, Başbakan Erdoğan’ın da Zana’ya “Yürüttüğümüz Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ne katkı sağlamanızı bekliyoruz” dediği öğrenildi. Zana, görüşme sonrası basınla konuşmamak için konutun arka kapısından çıktı.

Bölücü talepleri
Erdoğan’a iletildi


Terör örgütünün
propagandasını yaptığı gerekçesiyle hapis cezası alan Leyla Zana, Başbakan Erdoğan ile Başbakanlık Resmi Konutu’nda bir araya geldi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt sorununun çözümünde kendisini adres gösteren Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile bir araya geldi. Başbakanlık Resmi Konutu’nda gerçekleştirilen görüşmeye BaşbakanYardımcısı Beşir Atalay da katıldı. Yaklaşık bir buçuk saat süren görüşmede Leyla Zana’nın Başbakan Tayyip Erdoğan’a PKK’nın taleplerini ilettiği bildirildi. Başbakan Erdoğan’ın da Zana’ya “Yürüttüğümüz Milli Birlik ve Kardeşlik projesine katkı sağlamanızı bekliyoruz” dediği öğrenildi.

Gayet verimli geçmiş

Başbakan Erdoğan, daha sonra gazetecilerin görüşmeye ilişkin sorularını yanıtladı. “Gayet iyi geçti, gayet verimli olduğuna inanıyorum” diyen Erdoğan, Zana’nın bugün yapacağı basın toplantısıyla görüşmeye ilişkin açıklamada bulunacağını belirterek, bunun ötesinde bir açıklama yapmasının doğru olmayacağını ifade etti. Erdoğan, Zana ile tekrar randevulaşıp randevulaşmadığı sorusuna ise “Yok” karşılığını verdi. Bu arada, Zana’nın gazetecilere açıklama yapılmaması için, basın mensuplarının beklediği kapıdan değil protokol kapısından çıkarak Resmi Konut’tan ayrılması dikkat çekti. Görüşme sırasında konuta eski Diyarbakır milletvekili Kutbettin Arzu’nun da gittiği bildirildi. Ancak Arzu’nun görüşmelere katılıp katılmadığı öğrenilemedi.

10 yıl hapis cezası aldı
Bir süre önce terör örgütünün propagandasını yaptığı gerekçesiyle 10 yıl hapis cezasına çarptırılın Zana, 14 Haziran’da Başbakan Erdoğan için, “Onun bu işi çözeceğine inanıyorum. Buna dair umudumu da inancımı da asla yitirmedim. Yitirmek de istemiyorum” demişti. Dön görüşme öncesi açıklamalarda bulunan Leyla Zana, “Bu topraklara mutlaka barış gelecek. Barışa olan inancımızı korumalıyız” dedi. “Bir halka saygılı olmak iki tarafın da kazancı olacaktır” diyen Zana şunları söyledi: “Her zaman barışa olan inancımız olmalı ve bu konuda da bilgili olmamız gerekiyor. Hiç bir savaş sonuna kadar devam etmez. Bu topraklara barış mutlaka gelecek. Bir halka saygılı olmak her iki tarafında kazancı olacaktır. Ne derlerse desinler, ne olursa olsun, bizim ruhumuz birlik ve beraberlikten yanadır. Bütün hizmetlerimiz halkımız içindir. Dost ve düşman herkes bilsin ki, bu birliktelik bu topraklara mutlaka barışı getirecektir, barış bu topraklarda mutlaka yeşerecektir. Belki bizim ömrümüz yetmez. Ne krallık tahtı, ne iktidarlar devamlı değillerdir...”

YENİÇAĞ, 30 Haziran 2012
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Başkomutan » Prş Tem 12, 2012 6:07

DÜNKÜ ÇAPULCU ORTA DOĞU'YA AYAR VERİYOR!

Amerikan kuklası peşmerge Barzani, Suriye’deki karışıklığı fırsat bilip Kürtlere çağrı yaptı: Birleşin; para, silah benden!

Babasının da hayaliydi

Surİye, Irak, Türkiye ve İran’daki Kürtleri birleştirip 4 ülkeden koparılacak topraklarla “Büyük Kürdistan”ı kurmayı öngören projeyi babasının ardından sürdüren Barzani, düğmeye bastı.

Fırsattan istifade ediyor

Yapbozun Irak parçasından sonra sıranın geldiği Suriye’de karışıklığı fırsat bilen Barzani, Kürtleri Esad rejimine karşı birleştirmek için ülkedeki Kürt grupları anlaşmaya davet etti.

Sizi asla muhtaç ettirmem

Barzanİ, Suriye’deki en önemli gruplar SKUM ve PYD’ye adeta açık çek verdi: Birlikte hareket edin, her türlü yardımı yapayım. Yoksa size ne benim faydam olur ne de başkasının!


Babasının 45 yıl önceki hayalini gerçekleştiriyor

Molla Barzan’nin “Yeni cepheler Suriye ve Türkiye olacak” vasiyetini yerine getiren peşmerge reisi, Suriye’deki Kürtleri Esad’a karşı kışkırtmaya başladı.

ABD’nin kuklası çapulcu reisi Barzani, Suriye’deki karışıklığı fırsat bilip bu ülkedeki Kürtleri birleşmeye çağırdı. Babasının da, Suriye, Irak, Türkiye ve İran’daki Kürtleri birleştirip 4 ülkeden koparılacak topraklarla “Büyük Kürdistan”ı kurma hayalini sürdüren Barzani, Irak’tan sonra Suriye’deki karışıklığı fırsat bilip, Kürtleri Esad rejimine karşı ayaklanmaya davet etti. Baba Barzani’de 45 yıl önce “Bundan sonraki cephelerimiz Suriye, İran ve Türkiye” demişti.

Esad’a karşı birleşin

Dünün çapulcusu Barzani, Suriye’de rejim karşıtı hareketlerin başlamasından sonra aralarındaki görüş ayrılıkları artan Suriye Kürtlerini ortak bir tutum benimsemeye ikna etmek için çalışmalarına hız verdi. Barzani, Suriye Kürtlerinin iki önemli örgütü olan Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi Başkanı İsmail Heme ve Demokratik Birlik Partisi Başkanı Muhammed Müslim ile Erbil’de görüştü. Görüşmelere katılan bir SKUM yetkilisi, Barzani’nin taraflardan, “aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakarak Esad rejiminin değiştirilmesi amacı etrafında birleşerek ortak hareket etmelerini istediğini” söyledi.

Her türlü yardımı yaparım

Yetkilinin verdiği bilgiye göre Barzani, görüşmede “Birlikte hareket ederseniz size her türlü yardımı yapacağım, dışarıdan kimseye muhtaç etmeyeceğim. Uzlaşmazsanız size ne benim faydam olur ne de başkasının” mesajını verdi. Barzani, görüşmede Suriye’nin kuzeybatısında Kürtlerin yoğun olarak yaşadağı Afrin bölgesinde meydana gelen ve üç kişinin ölümüyle sonuçlanan olaydan sonra yaşanan gerginliğin de sonlandırılmasını, ayrıca PYD yetkililerinden ellerindeki muhalifleri serbest bırakmasını istedi. “Bölge halkı üzerinde silahlı güce dayalı baskı uygulanmasını doğru bulmadığını” söyleyen Barzani, taraflara, daha önce Erbil’de yaptıkları görüşmede tarafların birbirlerinin hakkına riayet etme konusunda verdikleri güvenceleri de hatırlattı.

Kürtçe resmi dil olsun

Suriye’deki 16 Kürt partisinin bir araya gelmesiyle oluşturulan Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi, ülkede Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı kuzey bölgesinde tabanı en güçlü oluşum olarak dikkat çekiyor. SKUM, Suriye’deki halk hareketlerinin başlamasından itibaren Esad rejimine karşı muhalefet ediyor. Örgütün, temel talepleri arasında, Kürtlerin varlığının yeni Suriye anayasasında tanınması, Kürtçe’nin resmi diller arasına alınması ve ülkede ademi merkeziyetçi bir yönetim sisteminin kurulması gibi istekler yer alıyor. SKUM, Esad rejimi ile müzakerelere girmeyi kabul etmiyor ve mevcut rejimin değişmesini istiyor.

YENİÇAĞ, 10 Temmuz 2012


Barzani 'MGK' kuruyor


Suriye’deki karışıklığı fırsat bilip Kürt gruplara birleşme çağrısı yapan Barzani’den bir adım daha geldi. “MGK” yapılanmasına giden peşmerge reisi “Kürt milleti için...” dedi!

YENİÇAĞ, babası Molla Mustafa Barzani’nin hayali olan “Büyük Kürdistan” için 4 ülkeden toprak talep eden ve Kürtleri birleştirmeye çalışan Barzani’nin son adımını bu başlıkla duyurmuştu.

Hesaplı adımlar peş peşe...

Türkİye’de bir dönem en güçlü kurumlardan biri olan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Kuzey Irak’taki çapulcu Barzani’ye de yapılanma modeli oldu. Peşmergebaşı kendi MGK’sını kurdu.

30 bin kişilik kadro ayrıldı!

Kürt gruplar SKUM ve PYD’yi uzlaşmaya ikna eden Barzani, MGK’nın görev tanımını “Kürt milletine ait, güvenlik ve istihbarat denetimi” olarak belirledi, 273 milyon dolar da bütçe ayırdı.


Peşmerge reisinin “MGK” hamlesi

Suriye Kürtlerini ortak bir tutum benimsemeye ikna eden Mesud Barzani, şimdi de Kuzey Irak’ta MGK’nın kurulmasına öncülük ediyor.

Türkiye’de bir dönem en güçlü kurumlardan biri olan Milli Güvenlik Kurulu, giderek Anayasa’da öngörülen “danışma” işlevine dönerken, Irak’ın kuzeyinden ilginç bir adım geldi. Hürriyet’in haberine göre, Iraklı Kürtler, kendi MGK’larını kuruyorlar. Peşmerge reisi Mesud Barzani’nin, aralarındaki görüş ayrılıkları artan Suriye Kürtlerini ortak bir tutum benimsemeye ikna etmek için çalışmalarına hız vermesinden sonra Iraklı Kürtler, kendi MGK’larını kurmaya karar verdiler. Bilindiği gibi Barzani, Suriye Kürtlerinin iki önemli örgütü olan Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (SKUM) Başkanı İsmail Heme ve Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanı Muhammed Müslim ile Erbil’de görüştü.

Basına kapalı görüşmede Barzani’nin taraflardan, “aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakarak Esad rejiminin değiştirilmesi amacı etrafında birleşerek ortak hareket etmelerini istediğini” söyledi. Buna karşılık Barzani, görüşmede, “Birlikte hareket ederseniz size her türlü yardımı yapacağım ve sizi dışarıdan kimseye de muhtaç ettirmeyeceğim” sözünü verdi.

Bir adım daha

Bu adımdan sonra Irak Kürt Parlamentosu’ndan geçen yılın son aylarında geçirilen yasa ile kurulması öngörülen “Irak Kürdistan MGK’sı” nın resmi kuruluşuna da karar verildi. Açılış töreninde konuşan Iraklı Kürt lider Mesud Barzani, “MGK’nın kurulmasının, Kürt halkına hizmette yeni bir adım olduğunu” vurguladı, MGK’nın “sadece bir parti ya da tarafa değil, tüm Kürt milletine ait olduğunu” söyledi. Kuzey Irak’ta kurulan MGK’nın bu yılki bütçesi 273 milyon dolar olarak belirlendi. Görev tanımı ise, “Güvenlik, askeri istihbarat ve mevcut istihbarat servislerinin denetimi” olarak belirlendi. En ilginç rakam ise, Kuzey Irak MGK’sının istihdamı... MGK için tam 30 bin kişilik istihdam ayrıldı.

YENİÇAĞ, 11 Temmuz 2012
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen NİLGÜN BAŞTUĞ » Cum Tem 27, 2012 6:44

Eyvah! Davutoğlu koptu...DÜNYAYI DEĞİŞTİRECEĞİZ!

Mangalda kül bırakmayan Hariciye Nazırı, Suriye’deki Kürt hareketine açık destek veren
çapulcubaşı Barzani’nin ayağına giderek “Ayıp oluyor yapma” diyecek!
Trablus, Yemen, Balkanlar...
İzledİĞİ hayalci politikalarla Türkiye’yi ateş çemberine atan Hariciye Nazırı Ahmet Davutoğlu, Suriye politikasından vazgeçmeyeceğini açıkladı. Davutoğlu, “Biz geçen asırda Trablus, Yemen ve Balkan Savaşları’nda ne yaptıysak onu yapıyoruz. Eğer dünyayı değiştiremiyecekseniz, dış politikanın anlamı yoktur” dedi.

Yolumuzdan dönmeyiz!
Surİye politikasını eleştirenlere “Biz tarihi doğru okuyoruz” diyen Hariciye Nazırı, şöyle devam etti: Daha önce, Mısır, Tunus ve Yemen’de izlenen insani değerler politikası Suriye’de de izleniyor. Hiçbir zaman bekle gör politikası takip etmeyeceğiz. Biz kendi özgün yolumuzu, kendi politikamızı seçtik. Onu izliyoruz.

Suriye politikaları aynen devam edecek

Dş politikada yapılan hatalar nedeniyle bölgede yeni haritalar çizilirken, Bakan Davutoğlu, “Dünyayı değiştireceğiz” açıklaması yaptı.

Başta Suriye olmak üzere dış politikada izlenen yol haritası nedeniyle ağır eleştirilerin merkezinde olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ndan ilginç açıklamalar geldi. Dış politikalardaki hatalar nedeniyle Suriye’nin kuzeyine Kürtlerin yerleşirken, Davutoğlu, Suriye politikasından vazgeçmeyeceklerini söyledi. Davutoğlu, “Biz geçen asırda, yüz yıl önce, Trablus, Yemen, Balkan Savaşları’nda ne yaptıysak onu yapıyoruz” dedi. “Bu halklarla aramıza hangi duvarları koyarlarsa koysunlar bunları tek tek yıkmaya kararlıyız” diye konuşan Davutoğlu, “Zihinde bir ideal gönlünde bir hedef taşıyanlar başarılı olurlar. Eğer dünyayı değiştiremiyecekseniz, bir sesiniz olmayacaksa siyaset yapmanın da dış politikanın da anlamı yoktur” ifadelerini kullandı. Esad rejimini destekleyen ülkeleri eleştiren Davutoğlu, “Zulm ile abad olunmaz, hangi güçler arkasında olursa olsun Esed yönetimi başarılı olamaz” dedi. Suriye politikasını eleştirenlere “Biz tarihi doğru okuyoruz” diyen Davutoğlu, daha önce, Mısır, Tunus ve Yemen’de izlenen politikanın, adalet ve insani değerler politikasının Suriye’de de izleneceğini söyledi. “Biz ne zulme sessiz kalırız, ne bekle gör politikası takip ederiz. Biz kendi özgün yolumuzu, kendi politikamızı seçtik. Onu izliyoruz” dedi. Bu arada, Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirmek üzere gelecek hafta Kuzey Irak’a gideceğini duyurdu. Davutoğlu’nun Erbil’de peşmerge reisi Mesud Barzani ile bir araya gelerek, Türkiye’nin sıkıntılarını ileteceği belirtiliyor.

AKP sayesinde
Bugün, peşmergelerin Suriye polikitasına, tepki gösteren AKP, onların bugünlere gelmesinde büyük katkıya sahip. Bilindiği gibi, Cemil Çiçek, Mesud Barzani için, “postal öpücü” demişti. Bunun ardından ise Barzani’ye devlet başkanı muamelesi yapılmış, ayağına kırmızı halılar serilmişti. AKP’li bakanlar Erbil ile Ankara arasında mekik dokumuş, sonunda oraya bir de konsolosluk açmıştık. Hatta Başbakan Erdoğan, geçen yıl Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın yanı sıra 200 iş adamı ile Irak’ın kuzeyine getmişti. Burada peşmerge reisi ile bir araya gelen Erdoğan, havalanı açılışı yapmıştı. Son olarak, merkezi Irak hükümeti baypas edilerek peşmergelerle petrol alışverişine de başladık.

YENİÇAĞ, 27 Temmuz 2012
Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir hayat sorunudur.
Ya istiklal, ya ölüm!
Kullanıcı küçük betizi
NİLGÜN BAŞTUĞ
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 694
Kayıt: Çrş Eki 26, 2011 12:44

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Deli Haydar » Cmt Tem 28, 2012 18:18


Baydemir "Kürdistan" için Dört Başkent Saydı
HaberTürkiyeli / 28 Temmuz 2012


Başbakan Erdoğan'ın, Suriye'deki Kürt şehirlerinin PKK'nın kontrolüne geçmesi durumunda müdahale edileceği yönündeki açıklamalarına tepki gösteren BDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "Olası bir müdahale cinnet olur" dedi. Baydemir, "Irak'ta olduğu gibi İran'da özerk Kürdistan olacaktır, Türkiye'de de özerk Kürdistan olacaktır, Suriye'ye de özerk Kürdistan olacaktır. Bunun başka bir yolu yoktur. 20 milyon Kürt artık kendi varlığını reddeden bir halkın varlığına, varlığını armağan etmeyecektir. Bunu bütün dünya böyle bilsin" dedi. Baydemir, "Benim yüreğimden geçen özerk Kürdistan'ın başşehri Kamışlı'dır. Özerk Kürdistan'ın başşehri Diyarbakır'dır, özerk Kürdistan'ın başşehri Hevler'dir, (Erbil) özerk Kürdistan'ın başşehri Mahabad'dır" dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, dün akşam Güneydoğu'da görev yapan gazeteciler ile iftar yemeğinde buluştu. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Veysi İpek'in konuşmasının ardından söz alan Osman Baydemir, bölgede görev yapan gazetecilerin tıpkı siyasetçiler gibi ateşten gömlek giydiklerini söyledi.

Varlığımızı Armağan Etmeyeceğiz!

Türkiye'nin sınırındaki Suriye'de yaşanan gelişmelere değinen Baydemir, Başbakan Erdoğan'ın, Suriye'deki Kürt şehirlerinin PKK'nın kontrolüne geçmesi durumunda müdahale edileceği yönündeki sözlerine tepki gösterdi. Baydemir, şöyle konuştu:

"Nasıl olur da sıfır problem noktasından bugün Suriye Kürdistanının topraklarını bir nevi tampon bölge adı altında işgal politikasına gelmiş bulunuyoruz. Bu nasıl bir cinnet halidir. Eğer ki, komşularımızın Kürtler olmasından haz etmiyorsak, Kürtler komşularımız olduğunda yaşam bize çekilmez hale geliyorsa, peki bu ülkede yaşayan 20 milyon Kürt'le nasıl bir arada yaşayacaksınız? Bu ülkeyi yönetenler çok açık ve net söylüyorum, 20 milyonu yok sayarak artık dış ve iç siyaset yapmaktan vazgeçmelidir.

Kürt'ün sevinci devletin üzüntüsü olmamalıdır. Kürt'ün heyecanı devletin kaygısı olmamalıdır. Eğer böyle olmaya devam ederse kaygımız ve endişemiz o ki, bugünleri de hep beraber arayacağız. Suriye'nin, Suriye Kürdistanının işgali bir cinnet olacaktır ve Ortadoğu'ya barışı olabildiğince uzaklaştıracaktır. Yegane yol, bütün Ortadoğu coğrafyasında Irak'ta olduğu gibi ya da benzeri İran'da özerk Kürdistan olacaktır. Türkiye'de de özerk Kürdistan olacaktır. Suriye'ye de özerk Kürdistan olacaktır. Bunun başka bir yolu yoktur diye düşünüyorum. 20 milyon Kürt artık kendi varlığını reddeden bir halkın varlığına, varlığını armağan etmeyecektir. Bunu bütün dünya böyle bilsin. Halen kardeşliğine inandığımız Türk halkı da lütfen böyle bilsin. Varlığımızı tanımayan hiçbir halka varlığımıza armağan etmeyeceğiz.
"

Kamışlı Müdahalesine "Eyvallah" Demeyeceğiz!

"Barış elimizi, dostluk elimizi, birlikte yaşam isteğimizi her zaman ifade ettik" diyen Baydemir, "Bundan sonra da beklentimiz Türk halkı biz Kürt halkıyla, biz Kürdistanlılarla birlikte yaşamak istiyor. Eğer Türkiye halkı, Türk halkı biz Kürtlerle, Kürdistanlılarla birlikte yaşamak istiyorsa, o halde söz sırası sizindir. Sizin hükümetin veya devletin bu politikasına karşı çıkmanız gerekiyor. Hiçbir Kürt hükümetin Kamışlı'nın Afrin'in işgaline asla ve asla rıza göstermeyecektir. Kendi namı hesabıma siyasi sorumluluktan bağımsız olarak söylüyorum. Kürt halkının bir evladı olarak asla ve asla böyle bir şeye biz de eyvallah demeyeceğiz. Şüphesiz ki benim silahım yok. Ama çıplak bir elimiz var. Ve bir yüreğimiz var. Elimizle, dilimizle ve yüreğimizle bu politikaya karşı çıkacağız" şeklinde konuştu.

Dört Başkent Saydı

Diyarbakır'da iki askerin şehit olmasına değinen Baydemir, şunları söyledi: "İki insanın cenazesi bu kentten Türkiye'nin batı yakasına gitti, gidiyor. Bütün bunların sona ermesi gerekiyor. Artık hiçbir sorunumuzu F-16'ların yağdırdığı bombalarla, tankların, topların atmış olduğu bombalarla veya kurşunlarla çözme şansı yoktur diye düşünüyorum. Tek yol müzakeredir. Müzakerenin kurulacağı zeminde Kürt halkının haklı talebi olan idari ve siyasi statüdür. Kürt halkına ve Kürdistan coğrafyasına idari ve siyasi statü verilmediği müddetçe adalet tesis edilemeyecektir. Benim temennim Türk halkının, Türk devletinin şu anda yürütmüş olduğu politikaya biz Kürtlerden daha fazla dur demesidir. Aşırı bir merkeziyetçi bir yapıyla, bu ülkeyi yönetmek, Ortadoğu'yu yönetmek ortadan kalkmıştır. Benim yüreğimden geçen özerk Kürdistan'ın başşehri Kamışlı'dır. Özerk Kürdistan'ın başşehri Diyarbakır'dır, özerk Kürdistan'ın başşehri Hevler'dir (Erbil), özerk Kürdistan'ın başşehri Mahabad'dır. Ama, Türkiye, İran, Irak, Suriye, Ermenistan, Ürdün sınırlar ortadan kalkmalıdır. Gümrük birliğine geçilmelidir. İdari ve siyasi bir ortaklığa geçilmelidir. Ortak para birimine geçilmelidir. Tıpkı Avrupa Birliği'nde olduğu gibi. Kurtuluş bu yoldadır diye düşünüyorum. Kurtuluş kavgada değil, kurtuluş ret ve inkarda değil."


Ahmet Yukuş
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Ara 12, 2012 15:20

Barzani: "Savaşa hazır olun"

Irak’ın kuzeyindeki kukla devletin reisi Mesud Barzani, Bağdat’la tırmanan gerginlik sonrası Kerkük’ün girişinde konuşlandırılan peşmerge birliklerini ziyaret etti, “Bizden koparılan kutsal topraklarımızı savunmak ve geri almak için her an hazır olmalıyız” dedi.

Savaşa hazırlan ki savaş olmasın!

Kan dökülmesini istemediklerini ama kendilerini korumaya da kararlı olduklarını vurgulayan Barzani “Bir söz vardır, ’Savaşa hazırlan ki, savaş olmasın!’ diye...” ifadesini kullandı. Peşmergelerin silah ve kılıklarıyla bir orduya dönüştüğü de dikkat çekti.

Peşmerge reisinden “kutsal topraklar” için savaş çağrısı

Peşmerge reisi Mesud Barzani, Başbakan Nuri el-Maliki ile süren gerginlik nedeniyle Kerkük’ün girişinde konuşlandırılan peşmerge birliklerini ziyaret etti. Barzani, “Ne kendi çocuklarımızın kanının dökülmesini isteriz ne de Irak’ta bulunan diğer kardeşlerimizin kanının dökülmesini isteriz. Bir söz vardır ’savaşa hazırlan ki savaş olmasın’diye. Ancak bizden koparılan kutsal topraklarımızı savunmak ve geri almak için her ferdimiz her an hazır olmalı” dedi.

Maliki’ye gönderme

Kerkük yakınlarındaki Leylan köyünde konuşlandırılan ve kardeşi Sihat Barzani’nin komuta ettiği “Savunma Gücü” birliklerini ziyaret eden Barzani, “Kürt halkının tarih boyunca savaştan nefret ettiğini ve savaşmak istemediğini fakat her zaman onurları için ölümü göze alarak kendilerine müdafa etmeye hazır olduklarını” söyledi. Saddam rejimi sonrası yeni ve demokratik bir Irak’ı inşa etmek için Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile Bağdat’a giderek çalıştıklarını kaydeden Barzani, Kürtlerin anayasa yapım sürecinde etkin rol oynadıklarını hatırlattı. Başbakan Maliki’nin Irak anayasasını ihlal ettiğini savunan Barzani, “Anayasaya göre komutanlar Irak meclisinin ve cumhurbaşkanının onayıyla atanır. Ama bugüne kadar bir tane birlik komutanı bile meclis tarafından atanmadı” dedi. Maliki’nin “Kürt-Arap savaşı çıkabilir” sözlerine de gönderme yapan Barzani, “Böyle bir şeyi dile getirmenin çok büyük bir suç olduğunu, kendilerinin sorunları diyalog yoluyla çözmeye çalışmış olmalarına rağmen Maliki’nin uzlaşmaz tavrının devam ettiğini” dile getirdi. Barzani, sözlerine şöyle devam etti:

Ölmekten korkmuyoruz

“Bugüne kadar çok kurban verdik. Kürt halkı ülkenin yöneticileri tarafından kimyasal silahlarla saldırıya uğradı. Kürtler ne silahtan ne de savaştan korkmaz, fakat kan dökülmesini istemeyiz. Eğer savaş çıkarsa da bilin ki sizler suçlu değilsiniz, sizler gidip birisini öldürmüyorsunuz ve onların toprağını almıyorsunuz. Yaptığınız görev o kadar kutsal bir görev ki her zaman canımızı vermek için hazır olmamız gerekir. Biz Kürdistan’dan koparılan toprakların Anayasa’nın 140. maddesine göre çözülmesine razı oduk. Ama biz bu toprakları korumayacağız savunmayacağız anlamına gelmiyor.”

YENİÇAĞ, 11 Aralık 2012


:arrow: http://www.guncelmeydan.com/pano/akape-kongresinde-barzani-icin-turkiye-seninle-gurur-duyuyor-sloganlari-atildi-t32676.html
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Oca 02, 2013 12:00

Kürdistan himayesi için ABD turu

Ankara-Bağdat hattındaki gerilim sürerken; Irak basınında, Erbil’e daha yakın duran Erdoğan’a dair bu iddia ortaya atıldı: Gelecek ay Amerika’ya gidecek, Barzani’nin liderliğindeki bir Kürt devleti için Batı’nın desteğini talep edecek!..

Postal öpücüyle petrol ticareti

Daha düne kadar peşmergebaşı Mesud Barzani’yi “postal öpücü” diyerek aşağılayan AKP iktidarı, Irak’ın kuzeyinde kurulan kukla yönetimle sıcak ilişkiler geliştirip petrol ticaretine soyununca Bağdat’ın da tepkisini çekmişti. Enerji Bakanı Yıldız’ı geri çeviren Irak, Başbakan Maliki ile Erdoğan’a sert eleştiriler yöneltirken, Irak basını da çok tartışılacak bir iddia ortaya attı.

Washington’da destek arayacak

İddia, kısa bir süre önce Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın açıkladığı “Başbakan Erdoğan’ın şubat ayındaki ABD ziyaret programı” ile ilgili... İran Fars Ajansı’nın “ABD ile Rusya, Suriye için anlaştı fısıltıları yayılıyor” haberine de atıfta bulunan Irak’ın El Kanun sitesi, Erdoğan’ın ABD’ye Barzani liderliğindeki Kürt devletine destek için gideceğini öne sürdü.

Kuzey Irak’ta bağımsız devlet!

Kasımdaki seçimi kazanan Obama’ya yeni dönemi başlarken tebrik ziyaretine gidecek Erdoğan’ın ABD Başkanı ile başta Suriye olmak üzere, bölgesel gelişmeleri konuşacağını öne süren El Kanun, “Erdoğan Washington’a, Barzani liderliğinde Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulması planı ile gidecek, ABD ve Batılı devletlerden plana destek vermelerini isteyecek” diye yazdı.

Erdoğan Kürt devleti için ABD’ye gidecek

Erdoğan’ın Washington’da, Mesut Barzani liderliğinde Kürt devleti kurulması için ABD ve Batılı devletlerden destek vermelerini talep edeceği iddia edildi

Irak’ın El Kanun sitesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Mesut Barzani liderliğinde Kürt devleti kurulması projesiyle gelecek ay Washington’u ziyaret edeceği iddiasında bulundu. Irak medyası, AKP’ye yönelik saldırılarını sürdürürken, İran Fars ajansı tarafından yansıtılan, El Kanun sitesinde Erdoğan’ın, ABD ile Rusya’nın Suriye konusunda uzlaştığı fısıltılarının yayıldığı bir sırada Washington’u ziyaret etmeye hazırlandığı aktarıldı. Erdoğan’ın bu önemli ziyaret sırasında Başkan Barack Obama ile başta Suriye olmak üzere, bölgesel gelişmeleri konuşacağını belirten El Kanun, “Erdoğan’ın Washington’a, Mesut Barzani liderliğinde Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulması planı ile gideceği, ABD ve Batılı devletlerden bu plana destek vermelerini isteyeceği” iddiasını ortaya attı.

YENİÇAĞ, 1 Ocak 2013



Barzani'ye askeri yardım garantisi mi verildi?

Bir yabancı gazeteciden yapılan ve yalanlanmayan alıntı, gözlerin Başbakan’a çevrilmesine neden oldu: Bağımsız Kürdistan, bu yıl çok telaffuz edilecek. Erdoğan’ın Barzani’ye, bir Irak saldırısı durumunda, koruma sözü verdiği ileri sürülüyor.

Barzani devlet kuracak, hamisi Türkiye olacak

“Bağımsız Kürt devleti kavramı bu yıl, bugüne dek olduğundan çok daha fazla telaffuz edilecek.” geçen günkü yazısında İngiliz gazeteci David Hirst’in bu cümlesini aktaran Cengiz Çandar, yine onun ağzından, şöyle devam etmişti: “Bağımsız bir Kürdistan’ın Türkiye’ye karşılığında sunabileceği cazip imkânların başında Türkiye’nin çok ihtiyaç duyduğu zengin ve güvenilir petrol arzı ve hasmane bir Irak ile İran karşısında bir tampon oluşturacak, istikrarlı bir müttefik olması ve dahası PKK’yı sınırlayacak bir işbirlikçi olması geliyor. Erdoğan’ın Barzani’ye, bir Irak askeri saldırısı durumunda, öngördüğü devleti koruma sözü verdiği bile ileri sürülüyor. Bununla birlikte, bu söz, hiçbir zaman gerçekleşmeyebilir, zira B Planı’nı kabul etmesiyle Maliki, aslında, Kürtlerin istedikleri gibi ayrılmasına izin verecek sismik adımı düşünüyor.”

YENİÇAĞ, 1 Ocak 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Oca 18, 2013 12:26

Teröre diz çöktürülen devletin cenazesi!

Fransa’da öldürülen 3 PKK’lı kadının cenazesinin, memleketlerine yakın illerdeki havaalanlarına götürülmek yerine başkent ilan ettikleri Diyarbakır’a getirilmesine, morguna konuldukları hastanenin bayrak direğine örgütün paçavrasının çekilmesine binlerce kişinin terör örgütü lehine propaganda yapmasına ve tören güvenliğinin milislerce sağlanmasına göz yumuldu...

Paris’teki Kürt Enformasyon Merkezi’nde öldürülen ve cenazeleri Diyarbakır’a getirilen PKK’nın üç üst düzey görevlisi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez için terör örgütü tarafından tören düzenlendi. Polisin havadan ve uzaktan takip ettiği gösterilerde, düzeni, kollarında kırmızı bez üzerine siyah boyayla “görevli” yazılı bant takan milisler sağladı!

TÜRK askerini, Türk vatandaşını şehit eden bölücü örgütün yöneticisi kadınların tabutları, Diyarbakır Büyükşehir, Nusaybin ve Ergani ilçe belediyelerine ait çiçeklerle süslenmiş cenaze araçlarıyla taşındı. Kortejin başında BDP yöneticileri ve milletvekilleri yer aldı. Örgüt yandaşları “Hepimiz Sakine’yiz, Hepimiz Fidan’ız, Hepimiz Leyla’yız” pankartları taşıdı.

Devlet korumasında PKK’ya cenaze töreni

3 kadın militan için Diyarbakır’da düzenlenen törende bayrak direğine örgüt paçavrası çekildi, binlerce kişi PKK propagandası yaptı güvenliği “milisler” sağladı. Paris’te öldürülen 3 PKK’lı kadının cenazesi, Diyarbakır’da düzenlenen törenin ardından memleketlerine gönderildi. Sakine Cansız Tunceli’de, Fidan Doğan Elbistan’da, Leyla Söylemez ise bugün Mersin’de bugün toprağa verilecek. 8 bin polisin uzaktan takip ettiği tören düzenini, kollarında kırmızı bez taşıyan milisler sağladı. 3 PKK’lının cenazesi, Bağlar semtindeki hastanenin morgundan alınarak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Nusaybin ve Ergani belediyelerine ait cenaze araçlarına konuldu. BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, BDP’li milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ve Emine Ayna ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in de aralarında bulunduğu kalabalık, cenaze araçlarıyla kortej halinde törenin yapılacağı Batıkent Meydanı’na yürüdü. Gruptakiler siyah kıyafet giyinip, beyaz kaşkol takarken, ellerinde “Hepimiz Sakine’yiz”, Hepimiz Fidan’ız “, Hepimiz Leyla’yız” yazılı resimli pankartlar taşıdı.

Tartışılacak görüntü

Bu arada, cenazelerin getirildiği Bağlar Hastanesi önündeki bayrak direğine terör örgütü PKK’nın sözde bayrağının çekilmesi akıllara “2. Habur mu olacak” sorusunu getirdi. BDP ve DTK’nın “Hayatı durdurun” çağrısı üzerine kentteki işyerlerinin büyük bir bölümü kepenk açmadı. Hakkari merkez, Yüksekova, Şemdinli ve Çukurca’da da işyerleri açılmadı. Bölge halkına, bir gün önceden “Törene mutlaka gelin. Karalar bağlayın, karalar giyinin” çağrısı yapıldı. Cenaze töreni süresince polis helikopteri sürekli uçuş yaparken, görevli polis ekiplerine “sağduyu” anonsu yapıldı. Anonslarda törene katılan çocuk, yaşlı, kadın ve milletvekillerine karşı daha duyarlı olunması istendi.

“Öcalan’ın arkasındayız”

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, törende yaptığı konuşmada, “Halkımızın geleceğinin belirleneceği dönemde değerlerimize sahip olmak istiyorsak sabırlı, akıllı ve cesur olalım. Bu halk İmralı’da, Öcalan’ın arkasındadır. Kürt halkı tavrını ortaya koydu, sıra AKP ve Avrupa’da” dedi. Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, “Barış için hassasiyet isteyenler Kandil’i bombalıyor. Bu nasıl bir siyasettir. Hem barıştan söz edeceksin, hem de Kürtlere bomba yağdıracaksın” diye konuştu. Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, “O katiller, Kürt sorununun barışçıl çözümünü istemeyenlerdir” derken, BDP’li Sebahat Tuncel ise “Cinayetin açığa çıkarılmaması halinde Fransa bunun altında kalacaktır” ifadelerini kullandı. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir da, “Kürt halkının özgürlüğüne kavuşuncaya kadar barış yürüyüşümüz devam edecektir” diye konuştu.

NOTLAR

Terör örgütünün siyasi kanadı BDP, yönetici ve vekilleriyle kortejin önünde yürüdü. Genel Başkan Demirtaş, “Yok etmek istediğiniz irade Paris’ten buraya sel gibi aktı” dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, “Kürt halkının özgürlüğüne kavuşuncaya kadar barış yürüyüşümüz devam edecektir” diye konuştu. Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, kalabalığa, “Kandil bombalanıyor. Hem barıştan söz edeceksin, hem de Kürtlere bomba yağdıracaksın...” diye seslendi. Diyarbakır, Hakkari, Yüksekova, Şemdinli ve Çukurca’da işyerleri kepenk kapadı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından polis ekiplerine sağduyu anonsu yapıldı.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç TÜSİAD seçiminde konuştu:

“Bu barış sürecinin sekteye uğramamasını diliyorum. Çünkü silahla çözülemeyeceği görüldü. Dolayısı ile oturup bunun müzakere şeklinde çözülmesi lazım” dedi.

YENİÇAĞ, 17 Ocak 2013



Muhalefet isyan etti

Törende, Gül, Erdoğan ve Bülent Arınç da olmalıydı

Paris’teki Kürt Enformasyon Merkez’inde öldürülen ve cenazeleri Diyarbakır’a getirilen PKK’nın 3 üst düzey görevlisi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez için terör örgütü tarafından düzenlenen tören büyük tepki gördü. 3 PKK’lı teröristin cenaze töreninde polisin meydanı BDP’lilere bırakmasına ve güvenliği milislerin sağlamasına muhalefetten sert tepki geldi. YENİÇAĞ’a konuşan siyasi parti temsilcilerinin değerlendirmeleri şöyle:

Devlet diz çöktü

Nevzat Korkmaz (MHP Isparta Milletvekili): Dün Diyarbakır’da yaşananlar, devletin AKP iktidarı tarafından terör karşısında diz çöktürüldüğünün ispatıdır, fotoğrafıdır. Bir süredir devam eden terör karşısındaki teslimiyetçilik bu cenaze töreninde kendini bir kez daha göstermiştir. Çok köklü bir tarihe sahip milletimizin yaşananlardan hicap duyduğunu düşünüyorum. Milletimizin bu ihaneti ve vurdum duymazlığı bir şekilde AKP iktidarının önüne de koyması gerekiyor.

Tam bir rezalet

Tunca Toskay (MHP Antalya Milletvekili): AKP’den neden cenaze törenine katılan yok hayretler içerisindeyim. Bu cenazeye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve özellikle de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın katılması gerekirdi. Neden katılmadıkları konusunda hayretler içerisindeyim. Orada hüngür hüngür ağlayacak birisine ihtiyaç vardı. Bülent Arınç orada olmazsa bu işi kim yapacak. Tam bir rezalet ve canımızı sıkan bir komediyle karşı karşıyayız.

Utanç tablosu

Şevki Kulkuloğlu (CHP Kayseri Milletvekili): Diyarbakır’daki manzara, Türkiye tarihinin utanç tablosudur. Biz siyasiler için sorumluluk gerektiren bir andır. Çözüme doğru atılan adımları desteklemek gerekir ama çözüme doğru atılan adımlar bebek katili Abdullah Öcalan’la yapılan müzakere ile olmaz. Müzakere ve yaşadıklarımızın sonu, alıştıra alıştıra bölünmeye doğru gidiyor. Cenazelerin Türkiye’ye getirilip neredeyse devlet töreniyle, devlet himayesinde gömülüyor olmasını anlayabilmek mümkün değil. Sanırım şehit olan polisimiz de Kahramanmaraş’ta defnedilecekmiş. Devlet bu arada onun da paniğini yaşıyor. Şehitle teröristin aynı gün cenazesinin olması rahatsız hükümeti ediyor. Bunların elleri kirli, kurşun sıkmışlar, buradan kaçmışlar, cenazeleri de orada kalmalıydı. Şehit kanıyla sulanmış bu toprakları kirletmemeliydi.

AKP usulü güvenlik

Ali Haydar Öner (CHP Isparta Milletvekili): AKP ükümeti meydanı terör örgütü PKK’ya bırakmış. Güvenlik önlemi alınmadığı anlaşılıyor. Ama bazı alanlarda da biber gazı milletvekili dahil herkese sıkılıyor. Bazen gereğinden fazla önlem alınarak herkese biber gazı sıkılıyor. Bütün katılımcılar yasadışı eylemci olarak görünüyor, bazen de hiçbir önlem alınmayarak herkes masum ilan ediliyor. Tam bir AKP usulü güvenlik.

Tabutlara artık bez parçaları örtülüyor

MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, 3 kadın PKK’lı için Diyarbakır’da düzenlenen gövde gösterisini yorumlarken, “Teröriste böyle töreni kim yapar” diye sordu. Mehmet Erdoğan, şöyle konuştu: “AKP’li Ömer Çelik, ’Milli birlik ve kardeşlik projemiz devam ediyor’derken o saatlerde bir korucu şehit edildi. Türkiye’de tabutların üzerine ay yıldızlı şanlı bayrağımız yerine artık bez parçaları örtülüyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde bir bayrak var o da kimlerin cenazesinin üzerine örtüleceği belli. Türkiye’de terörle mücadeleden güvenlik güçleri teröristlerin cenazelerini korumak için seferber oluyorsa bu yeteri kadar üzücü zaten. Bez parçalarını tabutlara sararak tören olacak, dünyanın neresinde teröriste böyle bir tören yapılır ve iktidar partisi buna sahiplenir. Söyleyecek bir şey var mı bilmiyorum.”

YENİÇAĞ, 17 Ocak 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Şub 09, 2013 15:16

Erdoğan: Anayasayı BDP ile halledebiliriz

Dokunulmazlıklarını kaldırma tehditleri savuran Başbakan, anayasa için BDP ile işbirliği yapabileceğini açıkladı: Referandum noktasında yani 330’u yakalamak için ortak adım atabiliriz!

Neler demişti:

Erdoğan, BDP’lilere çok ağır eleştiriler yöneltmiş, “Yaptıklarının hesabını sormazsak bu millet bizi affetmez, Allah da affetmez” demişti.

“Terör uzantısı”yla anayasa için işbirliği

Başbakan, PKK’nın siyasi uzantısı olarak suçladığı BDP’lilerle yeni anayasa için işbirliği yapabileceklerini belirterek “330’u yakalamak için ortak adım atabiliriz” dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, her fırsatta terör örgütü PKK ile işbirliği içinde olmakla suçladığı ve dokunulmazlıklarının kaldırılması yolunda tehditler savurduğu BDP’lilerle yeni anayasa için işbirliği yapabileceğini açıkladı. Başbakan, “Anayasa değişikliğini referanduma götürmek için BDP ile müşterek adım atabiliriz” dedi. Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya’yı kapsayan resmi gezisinin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan sonuç çıkmazsa, liderlere çağrıyı düşünür müsünüz?” sorusuna Başbakan, şu cevabı verdi: “Onu sürekli yapıyorum zaten. Ne diyorum; diyorumki ’Anayasayı değiştirme gücüne sahip olacağımız herhangi bir parti veya partilerle biz bunu parlamentoda yaparız.’Biz bunu söylüyoruz. CHP kabul ederse yapabiliriz, MHP yaparsa kabul edebiliriz. Ama şu andaki görüntü öyle bir sinyal vermiyor.” “Meclis aritmetiğini sayarken BDP ismini geçirmediniz. BDP de dahil mi bu çağrınıza?” şeklindeki bir soruyu ise Erdoğan, “Şimdi BDP ile anayasal değişiklik yapmaya sayımız yetmiyor. Ama geçen gün söyledim, referandum noktasında yani 330’u yakalamak adına anlaşabilirsek onlarla da müşterek adım atabiliriz” sözleriyle cevapladı.

Kimler gitmeyecek?

İmralı’ya gidecek ikinci BDP heyeti için takvimin nasıl işleyeceğine ilişkin açıklama yapan Başbakan, “Arkadaşlarla görüşeceğiz. Görüşmeye göre bu arada belki MİT Müsteşarım gitmiş olabilir. Ondan bilgileri alacağız, nedir ne değildir. Ona göre de dediğim gibi temel yaklaşımlarımız var” dedi. Erdroğan, şöyle devam etti: “Dağ ile kucaklaşanlara bir kere yol veremeyiz, ’Oraya gidin’diyemeyiz. İki, söylemlerinde tabanı kışkırtacak söylemlere sahip olanlara da sıcak bakmamız mümkün değil. Ama aklıselimin sahip olduğu ve oradan döndükten sonra da verdiği mesajlarla bu çözüm sürecine katkıda bulunabilecek olanlara Adalet Bakanlığımızın bu konuda olumlu yaklaşımı söz konusudur.” Suriye konusunda da bilgi veren Tayyip Erdoğan, “Beşşar Esad gidicidir, kalıcı değildir” dedi. Erdoğan, şunları söyledi: “Şu anda bütün imkânlarıyla muhalif güçler çalışmalarına devam ediyorlar. Doha olayından sonra onlara verilecek katkı, verilecek güç daha da artarak devam edecektir. Biz şu anda insani noktadaki desteğimizi sürdürüyoruz. Açık kapı politikamız devam edecek. Şu ana kadar yaptığımız harcama 600 milyon doları aşmıştır. Bundan sonraki süreçte de yine kamplara, evlere alma vesaire bunlar da yine devam edecek.”

Hesabını sormazsak Allah bile affetmez

Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantılarında yaptığı konuşmalarda BDP’lileri terörist ilan ederek ağır ifadelerde bulunmuştu. İşte onlardan bazıları:

• BDP’li vekiller teröristleri kucaklarken, onlar vekillerin sırtlarını sıvazlamış, yanaklarından öpmüşlerdir.
• Bunlar 2003’te de aynı şeyi yaptılar, o dağlardan beraber indiler. Beraber geldiler.
• Kameralar olmasıydı terörist efendilerinin ellerini öper 3 kuruş da harçlık alırlardı. Efendileri acıdılar da ellerini öptürmediler
• Gaziantep’te şehit olan Almina’nın masum kanı, BDP’li vekillerin sırtına sıçramıştır. O temiz kan, namus lekesi gibidir, şeref lekesi gibidir; yıkamakla çıkmaz. Bir yaşındaki Almina’nın kanı BDP’li vekillerin sırtından hiçbir zaman silinmeyecektir.
• Bölücü terör örgütünün eş başkanının söylediğine bakmayın. O önce kendisinde yüz olsa parlamentoya değil Kandil Dağı’na çıkması gerekir.
• Eğer biz BDP’lilerin yaptıklarının hesabını sormazsak, bu millet bizi affetmez, Allah da affetmez.
• BDP, çözümün bir parçası olmak yerine, terörün bir parçası olmakta ısrarcı oldu
• Kandil’deki efendilerine ’yeter artık’ diyecek cesareti hiç bir zaman kendilerinde bulamadılar. Kandil’in emirlerini, talimatlarını sorgulayabilecek kadar kendi ayaklarının üzerinde duramadılar.
• Türkiye, BDP’li kalleşlerin, PKK’lı kalleşlerin benim subayımı askerimi gelip arkadan şehit ettiği bir ülke değildir. Yanlış yapan bedelini ödeyecektir.

YENİÇAĞ, 8 Şubat 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Şub 12, 2013 12:27

AKP-PKK ittifakında bir adım daha: Teröristbaşı Öcalan telekonferans ile Kandil'le görüşecek!

BDP'nin gündeme getirdiği öncelikli taleplerden biri, teröristbaşı Öcalan'ın PKK'yla doğrudan konuşması Ankara'dan da onay aldı.

Taraf Gazetesi'nden Kurtuluş Tayiz'in haberine göre; İmralı sürecinin başlamasının ardından Kandil, Avrupa kanadı ve BDP'nin gündeme getirdiği öncelikli taleplerden biri, teröristbaşı Öcalan'ın örgütle doğrudan iletişime geçmesine imkân tanınması yönünde. Yeni bir iddiaya göre Ankara, ateşkes, sınır dışına çekilme ve silah bırakma konularında teröristbaşı Öcalan'ın mesajlarının örgüte doğrudan iletebilmesine fırsat tanıyacak. Bu konuda yöntem olarak telekonferans uygulaması öne çıkıyor.

TEK YETKİLİ İSİM TERÖRİSTBAŞI ÖCALAN

KCK Yürütme Konseyi Başkanı terörist Murat Karayılan 22 Ocak 2013 tarihinde Fırat Haber Ajansı'na verdiği röportajda örgüt(PKK) adına görüşmelerde tek yetkili ismin teröristbaşı Öcalan olduğunu ve kendilerinin bu görüşmelere katılmak gibi bir taleplerinin olmadığını açıkladı. O açıklamada terörist Karayılan şunları söyledi:

GÖRÜŞMELERE KATILMA TALEBİMİZ YOK

"Stratejik kararlar ve değişim süreçlerinin uygulanması için önderliğimizin bizlerle tartışabilme olanağının yaratılması gerekiyor. Yani Önder(teröristbaşı) Apo bizlerle direk diyaloga geçebilmelidir. Eğer stratejik bir değişim söz konusuysa o zaman Önderliğin(teröristlerin) bizzat devreye girmesi gerekiyor. Bunun doğru anlaşılması gerekiyor. Biz demiyoruz ki, 'Ayrıca biz de görüşmelere katılalım' demiyoruz. Öyle bir talebimiz de yoktur. Biz önderliğimizin(teröristliğimizin) bizi tam olarak temsil edeceğine inanıyoruz."

AYDAR: ÖCALAN İKNA EDER

29 Ocak 2013'te Taraf 'a konuşan PKK'nın Avrupa Sorumlusu Zübeyir Aydar ise teröristbaşı Öcalan ile "doğrudan temas kurma" ihtiyacı içinde olduklarını açıkladı. Aydar, şöyle konuştu: "Gerillayı(teröristi) ancak Başkan(teröristbaşı) Apo ikna edebilir. Bunun için örgütten(PKK'dan) bir heyetin Öcalan ile yüz yüze görüşmesi lazım."

DEMİRTAŞ DA AYNI TALEBİ DİLE GETİRMİŞTİ

Avrupa Parlamentosu'nda 8 Şubat tarihli oturumda İmralı sürecini değerlendiren BDP lideri Demirtaş da, aynı talebi gündeme getirdi. Demirtaş, "(Teröristbaşı)Öcalan'ın kendi örgütü ve çevresi ile istişare edebilme koşul ve olanaklarının sağlanması" gerektiğini söyledi. Bunun nasıl gerçekleşeceğine dair bir soruya ise Demirtaş "Teknoloji çağındayız, bulunur bir yolu" yanıtını verdi.

TALEP ANKARA'DA KARŞILIK BULDU

Kürt hareketinin yeni İmralı sürecinin başlangıcından bu yana teröristbaşı Öcalan ile doğrudan görüşmede ısrar ettiği, bu görüş ve demeçlerden yeterince anlaşılıyor. Kürt hareketinin bu konudaki ısrarının, Ankara'da karşılık bulduğu iddia ediliyor. Teröristbaşı Öcalan, ateşkes, çekilme ve silah bırakmayı kapsayan yol haritasını örgüte doğrudan anlatma şansı bulacak.

MİT İDDİAYA TEMKİNLİ YAKLAŞMIŞTI

Ancak İmralı'daki görüşmeleri yürütmekle görevli MİT, bu iddiaya temkinli yaklaştı. MİT kaynakları, İmralı ve Kandil arasında telekonferans yaptırılması iddialarını yalanlıyorlar ancak yetki ve görev sahalarının dışındaki konularda bilgi sahibi olmadıklarını eklemeyi de gerekli görüyorlar.

ADALET BAKANLIĞI: KANDİL'E GÖRÜŞME OLMAZ

Bu ifade biraz da Adalet Bakanlığı'nı işaret ettiği için Taraf Ankara Bürosu, İmralı-Kandil-Avrupa arasında "doğrudan görüşme" yapılıp yapılmadığını veya geleceğe dönük bu yönde bir düzenleme olup olmadığını Bakanlık yetkililerine sordu. Adalet Bakanlığı yetkililerinin yanıtı ise şöyle: "Bu konuda alınmış karar yok. (Teröristbaşı)Öcalan'ın telefonla görüşme hakkı ise yalnızca ailesi için tanınan bir hak. Telekonferans ve telefon ile direkt Avrupa ve Kandil ile görüşmesi mevcut kanunlara göre mümkün değil. Ayrıca bu hakkı kullanabilmek için disiplin cezası almamış olma şartı var."

BARIŞ(!) İÇİN TELEKONFERANSA ONAY

Adalet Bakanlığı, yalanlasa da teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın hazırladığı yol haritasını doğrudan örgütüne anlatması bekleniyor. Kürt hareketi, örgütün silahlı yapısının ikna edilmesi için bunu zorunlu görüyor. Ankara'nın da örgüt(PKK) tarafından yükselen bu ısrarlı talebi anladığı ve buna onay verdiği belirtiliyor. Teröristbaşı Öcalan, beklenen çağrısını kamuoyuna BDP'liler aracılığıyla yapacak. Kandil ve Avrupa'yı ikna etmek içinse telekonferans yöntemini kullanacak. Barış(!) süreci için teröristbaşı Öcalan'ın örgütle(PKK'yla) doğrudan iletişim kurmasında fayda var.

VATAN, 12 Şubat 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Şub 15, 2013 15:28

Erdoğan'dan Peşmergeyle sır görüşme

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi 1’inci Başkan Yardımcısı ve IKBY Başkan Yardımcısı Kosrat Resul’u kabul etti. Başbakanlık Merkez Bina’da, basına kapalı olarak gerçekleşen kabulde, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın yanı sıra Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı İbrahim Kalın ve Başbakan Erdoğan’ın Dışişleri Başdanışmanı Büyükelçi Ahmet Necati Bigalı da hazır bulundu. Görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de önceki gün peşmerge Resul ile Çankaya Köşkü’nde bir araya gelmişti. Kosrat Resul, 2008’de yaptığı açıklamalarda PKK ile savaşamayacaklarını, sorununun barışçıl yollardan çözümlenmesi gerektiğini söylemişti. Resul, “PKK, genel af gibi Türkiye’deki bazı siyasi adımların karşılığında silahlarını Amerikalılara teslim etmeye hazır” açıklaması yapmıştı.

YENİÇAĞ, 14 Şubat 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Şub 18, 2013 0:44

Çözüm sürecinde kimse bize milliyetçilik demesin

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir çözüm sürecinde olunduğunu belirterek, “Bu süreç bir çözüm sürecidir. Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle çıkmasın, kimse bizim karşımıza Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız. Kuru milliyetçilik yok. Bizim milliyetçilik anlayışımızda ne var biliyor musun. Vatanseverlik var, insan severlik var. Fakirin, fukaranın, garip gurebanın yanında yer almak var. Ve şu güzel ülkemizi, dünya ülkeleri arasında ilk 10’un içerisine sokmak var. Bizim derdimiz bu” dedi. Midyat’ta düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, ayrımcılığa, bölücülüğe, bölgesel, etnik ve dinsel milliyetçiliğe karşı olduklarını belirtti. “Bugün önümüzde duran sorunların çözümü yeni imtiyazlar üretmekten geçmiyor” diyen Başbakan Erdoğan, tam tersine hakların ve özgürlüklerin herkes için hayata geçirildiğinde sorunların gerçek anlamda ve kalıcı şekilde çözülmüş olacağını söyledi. Yeni anayasayı bunun için önemsediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:

Onlar ipe un seriyor

“Yeni anayasa deniyor. Yeni anayasayı isteyen biziz. Diğerleri istiyor mu, hayır. Onlar ipe un seriyor. CHP diyor ki ‘Bunun sınırı olmaz ne zaman biterse.’ MHP, ’23 Nisan güzel bir gün. 23 Nisan’a kadar bitirelim’ diyor. ‘Eyvallah’ diyoruz, 23 Nisan fazla uzun bir süre değil. Ama BDP’ye bakıyorsun o da aynen CHP gibi konuşuyor, ‘Süresi olmaz, ne zaman biterse’ diyor. Böyle sulandırma olmaz. Eğer bir işi yapacaksan bunun başlangıcıyla bitişi belli olur. Bugün Arap Baharı’nda bile 6 ayda anayasa yapıyorlar. Bu kadar anayasalar yapmış, anayasalarda değişiklikler yapmış bir Türkiye hala darbe anayasalarıyla mı yönetilecek. Biz samimi olduğumuzu daha başta gösterdik. Bizim 325 milletvekilimiz var, biz 325 milletvekiliyle Anayasa Uzlaşma Komitesi’nde üç kişiyle temsil ediliyoruz. Bizim dışımızdaki üç partinin 215 milletvekili var, 9 üyeyle temsil ediliyor. Bakın 325 milletvekilimiz var üç üyeyle temsil ediliyoruz, 215 milletvekilleri var 9 üyeyle temsil ediliyor. Biz buna bile ‘Eyvallah’ dedik; niye. Yeni anayasayı yapalım diye. Hala kalkıp faturayı bize kesmek istiyorlar, bunu kimse yemez. Parlamentodaki normal komisyon çalışmalarında milletvekili sayınız neyse ona göre üyeyle orada temsil edilirsiniz. Ama biz burada ‘Yeter ki üzüm yiyelim’ dedik, ‘Bizim bağcı dövmekle işimiz yok’ dedik. Şimdi Meclis Başkanımız ‘Mart sonu’ dedi. Mart sonuna kadar çalışıyoruz, çalışacağız. İnşallah hayırlı olur, inşallah bunu da bitiririz.”

YENİÇAĞ, 17 Şubat 2013



Öcalan için "Avrupai" özgürlük kampanyası

Teröre ve yandaşlarına her zaman kucak açan, AKP-PKK müzakere sürecinden ötürü sevincini ilan eden AB, bu kez farklı bir platformda sahne aldı. Bebek katilinden ‘barış havarisi’ üretmeyi ve ona özgürlük sağlamayı hedefleyen proje, ünlü imzalar ve gazete ilanlarıyla başladı.

Terör örgütü PKK’ya kucak açıp, İmralı müzakere sürecinde sevincini gizlemeyen AB, şimdi de bebek katilinden ‘barış havarisi’ üretmeyi ve ona özgürlük sağlamayı hedefliyor. Projeye, ünlü imzalar ve gazete ilanlarıyla start verilip, Öcalan’ın serbest bırakılması için basın yoluyla baskı başlatıldı. “Öcalan’a Özgürlük-Kürdistan’a Barış Uluslararası İnisiyatifi” imzacıları, The Guardian gazetesine ilan verdi. Dünyanın önde gelen yayın organlarından The Guardian’ın dünkü sayısında teröristbaşı “Abdullah Öcalan’a özgürlük” talebiyle yayınlanan imza metninde, “Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanmasının Kürt sorununa askeri yaklaşım mantığının kırılması ve barışçıl görüşmelere dönülmesi konusunda hayati önemde olduğu” vurgulandı.

İlan metninin içeriği

Terör örgütü PKK’ya yakınlığı ile bilinen ANF’nin haberine göre, ilanda, bebek katili Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde uluslararası hukuk kurallarının çiğnenerek kaçırıldığı belirtiliyor ve 14 yıl sonra Kürt sorununun her zamankinden daha fazla gündemde olduğuna vurgu yapılıyor. İlanda, Kürt sorununun Orta Doğu’nun temel çözülmemiş sorunlarından biri olduğu kaydedilirken, bugüne kadar 40 binden fazla kişinin öldüğü ve milyonlarca insanın ise mülteci konumuna düştüğü belirtiliyor. Geçmiş örneklerde barış süreçlerinin toplumlarını ikna kabiliyeti yüksek Nelson Mandela, Gerry Adams, Josè Ramos-Horta and Aung San Suu Kyi gibi kişilerce geliştirildiğinin görüldüğünün ifade edildiği metinde, Abdullah Öcalan’ın da bu kategoriye girdiği kaydediliyor.

Öcalan vazgeçilmez

Kürtlerin ağırlıklı çoğunluğunun Öcalan’ın arkasında olduğunun da belirtildiği metinde, Türk-Kürt çatışmasının çözümü konusunda Öcalan’ın vazgeçilmez olduğu söyleniyor. Metinde, son olarak Öcalan’ın bu rolünü cezaevinden oynayamayacağı ve şu anda tüm dış dünya ile irtibatının kesik olduğu ifade edilerek Öcalan’ın özgürlüğünün çözüm için hayati önemde olduğu belirtiliyor. İlana imza atan isimler arasında; günümüzün önde gelen düşünürlerinden Antonio Negri, David Graeber, Noam Chomsky, Immanuel Wallerstein, BM eski Genel Sekreter Yardımcısı Hans-Kristof von Sponeck, Bask siyasi hareketinin hapisteki lideri Arnaldo Otegi yer alıyor. Aralarında Abdulla Peşêw, Şêrko Bêkes ve Vedat Türkali’nin de bulunduğu çok sayıda sanatçı da ilana imza attı. AB Komisyonu Temsilcisi Stefan Füle de, daha önce yaptığı açıklamada, Öcalan’a destek verip, “Barış görüşmelerinin başarıyla tamamlanmasının, Türkiye’nin AB ile tam üyelik müzakerelerini hızlandıracağını” söylemişti.

YENİÇAĞ, 17 Şubat 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş Şub 20, 2013 11:45

Bebek katili Öcalan'dan hem talimat hem şantaj

İmralı’da teröristbaşı ile görüşen kardeşi Mehmet Öcalan, Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun çözümüne ilişkin bir projeyi hükümete verdiğini söyledi. Terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Dicle Haber Ajansı’nın haberine göre sorunun çözümünün en önemli ayaklarından birinin Kandil ve Avrupa’da olduğunu belirten Abdullah Öcalan, “Bu insanlar oradalar. Zaten hareketi yürütenler onlardır. Kuş ile onlara haber gönderemem” dedi. Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi için de Öcalan, “Kim beni buraya getirdiyse, o katliamı da onlar yaptı” dedi.

“Heyet gelmeli”

Üç arama noktasından geçirildikten sonra görüşme odasına girebildiğini söyleyen Mehmet Öcalan, 2-3 dakika bekledikten sonra Abdullah Öcalan’ın içeri girdiğini söyledi. Abisinin kendisine dışarıda neler olduğunu, kamuoyunun süreç hakkında ne düşündüğünü sorduğunu aktaran Mehmet Öcalan, “Ben kendisine süreci bizden daha iyi bildiğini, en azından basın aracılığı ile haberdar olduğunu söyledim” diye konuştu. Kardeşinin ifadesine göre sürecin devamı için heyetin bir an önce İmralı’ya gitmesini isteyen Öcalan, “Hükümet buna ne ad verirse versin, bu yol çözüm yoludur. Onlar bu isteklerimizi, Kürt sorunu nasıl çözülür değerlendirecekler. Bir an önce heyet gelsin, danışalım. Kürt sorunu nasıl çözülecek, bu projeyi de kısmen devlete, hükümete verdik. Süreç bizim tarafımızdan tıkatılmaz. Eğer süreç tıkatılırsa, Kürt de Türk de zarar görür. Bölgede yaşayan herkes zarar görür. Bunun için herkes ona göre sürece hazır olsun. Ama tekrar söylüyorum ben bir mahkumum, her şeyin sahibi değilim. Her şeyi bana bağlamayın, bağlasanız da ben yapamam” dedi.

YENİÇAĞ, 19 Şubat 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Hamdolsun! Kürdistan'ı da kurarız...

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Mar 07, 2013 8:58

ABD ordusu Türkiye'yi bölerek Kürtleri birleştirdi!

Dost-müttefik ABD, askeri haritalarında Türkiye’yi 2’ye böldü. Doğu Anadolu’nun bir kısmıyla Güneydoğu’nun tümü ‘Merkez’ kalan bölgeler ise ‘Avrupa’ komutanlıklarına dahil edildi. 4 ülkede yaşayan Kürtler böylece birleşiverdi!..

Türkiye, ABD Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın organizasyon şemasını gösteren haritada, resmen “bölünmüş” olarak yer aldı. Haritada, Hatay dahil olmak üzere Türkiye’nin güneydoğusu bütünüyle, Doğu Anadolu’nun da bir kısmı “Merkez Komutanlığı” sınırları içinde kalıyor. Türkiye’nin kalan bölümü ise Avrupa Komutanlığı görev bölgesi sınırlarında bırakılmış. Türkiye’de Kürtlerin çoğunlukla yaşadığı bölgeler ile İran, Irak ve Suriye’de Kürtlerin yaşadığı bölgeler de Merkez Komutanlığı (CENTCOM) görev bölgesinde yer alıyor. Haritaya göre 4 ülkedeki Kürt bölgeler birleştirilirken, Türkiye bölünüyor.

Resim

Kürtlere yeni vatan!

Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, “Haritaya baktığımızda Türkiye, ABD Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı’nın sahasında görülüyor. Ancak, Türkiye’nin güneydoğusu CENTCOM’un yani Merkez Komutanlığı’nın sorumluluk bölgesinde. Ya vahim bir hata ya da bilinçili yapılmış” dedi. Eslen, şöyle konuştu: “Güneydoğu’nun CENTCOM sorumluluk sahasına dahil edilmesi ileride herhangi bir karışıklıkta ABD birliklerinin müdahalesi anlamı taşıyor. Eğer bilinçli olarak yapılmışsa düzeltilmesi lazım. Burada Merkez Komutanlığı ile Avrupa Komutanlığı (EUCOM) arasındaki sınır Türkiye’nin içinden geçiyor. Yeni Türkiye’yi bölüyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Diplomatik bir skandal sözkonusu. Zihnimizde farklı düşünce ve şüpheler oluşturuyor. CENTCOM’un sorumluluk sahası demek ABD çıkarlarının olduğu bölgelerde ABD’nin askeri gücünün müdahale edebileceği potansiyel bölgeler demek. ABD, Afganistan ve Irak’a bu birliklerle müdahale etmiştir. Niye güneydoğuyu CENTCOM sorumluluk sahasına alıyor. Harita, Türkiye, Irak, İran ve Suriye Kürtleri’ni birleştirirken, Türkiye’yi bölüp Kürtlere bütünlük kazandırıyorlar. Kürecik radarı ile Patriot bataryaları da bu bölgenin içinde. Bu da bu haritaya ayrı bir anlam getiriyor. ABD Büyükelçisi, bu haritanın ne anlama geldiğini açıklasın.”

Görev alanları

CENTCOM görev alanı Kazakistan’dan itibaren bütün Türk cumhuriyetleri, Pakistan, Afganistan, İran, Arap yarımadası ülkeleri ve Mısır’ı kapsıyor. EUCOM’un görev alanı ise Grönland Adası’ndan Türkiye de dahil olmak üzere tüm Avrupa ve Rusya Federasyonu’nun bulunduğu coğrafya.

YENİÇAĞ, 6 Mart 2013




Kandil'den küstah cevap: Diz çökün ya da savaşın!

AKP’nin tavizlerinden cesaret alan Kandil canisi Karayılan tehditler savurdu: Olmadığımız kadar güçlüyüz. Bizim istediğimiz gibi sonuç olmazsa savaşmaya hazırız.

Terör örgütü PKK’nın Kandil’deki canisi Murat Karayılan, verilen tavizlerden cesaret alarak, “Hiç olmadığımız kadar güçlüyüz. Şartlar bizim istediğimiz gibi olmazsa savaşmaya hazırız” dedi. Örgüte yakınlığı ile bilinen ANF’ye açıklamalarda bulunan Karayılan, “Türk devleti havuç-sopa taktiğini bıraksın, bununla sonuç alamaz. Kürdistan’ın parçalarını elinde tutanlar arasındaki anti-Kürt ittifakı bozuldu, konjonktür değişti. Şimdi daha da güçlüyüz. Kendimizi kapsamlı bir savaşa hazırladık. Bu açıdan örgütü barışa ikna etmek kolay değil. Herkesi ikna etmek bizi aşar. Önderliğin de devreye girmesi lazım. Net bir karar için sadece BDP’lilerin gidip gelmesi yetmiyor, doğrudan bir ilişkiye ihtiyaç var” diye konuştu. Ellerindeki “esirlerin” bir hafta içinde bırakılacağını söyleyen Karayılan’ın açıklaması şöyle:

Şartlar bizden yana

“Bu süreç, her an kapsamlı bir çatışmaya dönüşebilir. Bahar geldi, gerillanın hareket imkanı artacak ve Türk devlet güçlerinden daha fazla operasyon yapma gücüne sahip pozisyon kazanacak. Mevcut koşullarda Kürt Özgürlük Hareketi ilk kez, önemli olanakları yakaladı ve kendi özgücüyle çözümü zorlayacak. Kürdistan dört parçadır. Dört parçayı egemenliğinde tutan devletler kendi aralarında Kürtlere ilişkin anlaşmışlar. 2003’ten 2011’e kadar Türkiye-İran-Suriye’nin bize karşı üçlü anti-Kürt ittifakı vardı. Bu koşullar tümüyle değişti, Kürdistan üzerinde egemen olan devletler arasındaki ittifaklar bozuldu. Bu koşullara dayanarak daha rahat ve daha güçlü bir mücadele zeminini yakaladık.”

Çatışmaya hazırız

PKK’nın artık değişik güçlerden silah dahil yardım alabilecek noktaya geldiğini söyleyen Karayılan, “Mücadelemizi üst aşamaya taşımanın koşulları doğdu. Daha kapsamlı bir savaşa hazırız. Bu açıdan yapımızı barışa ikna etmek kolay değil. İleriki süreçlerde Önderliğin de devreye girmesi gerekir. İki eksen üzerinde hazırlıklarımızı yaptığımızı ifade etmiştik. Birincisi, her an gelişme olasılığı olan yüksek bir savaş ve direniş ekseni, ikincisi Önder Apo’nun geliştirmekte olduğu barışçıl çalışmalara dahil olma eksenidir. Biz şimdi birinci ekseni değil de ikinci eksen üzerinde yoğunlaşırken bütün boyutlarını netleştirerek ve kesin bir biçimde sürecin derinleşmesini sağlayacak yol ve yöntemler üzerinde düşünmek ve pratik esaslarını somutlaştırmaya çalışmaktayız” dedi.

“Hava saldırısı olmayacak” sözü

İmralı canisinden gönderilen mektubu getiren heyetin Süleymaniye’de beklerken geçen süreyi anlatan Murat Karayılan, “Bize ilgili yerlerle konuştuklarını, hava saldırılarının olmayacağını, alanın güvenlikli olduğunu ve gelmek istediklerini bildirdiler. Biz de ’gelebilirsiniz’dedik” dedi. Tutanakların sızma olayının gazetecilik mi, yoksa hırsızlık mı olduğunun net olmadığını vurgulayan Karayılan, “BDP tarafından sızdırılmadığını biliyoruz. O zaman akla gelen şey, bu metnin çalınmış olduğudur. Metnin, sürece çomak sokmak isteyen bazı kesimler tarafından çalınıp sızdırıldığı ihtimali yüksek. Bu metin, 4 kişi arasında yapılmış bir konuşmadır, onu kamuoyunun önüne dökmek ahlaki olarak yerinde olmayabilir” diye konuştu.

YENİÇAĞ, 6 Mart 2013
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x