Ram yazdı:Tuncay Özkan kızabilir. Bu, seviyizlik ve terbiyesizlik yapmasını mı gerektirir¿? Ayrıca bu konuyu, burada yazılanları tamamen okudun mu¿? Kim kime asıl haksızlığı yapmış yazdık burada; Tuncay Özkan'ın diğerlerini nasıl dışladığını yazdık. Gidip kanalı Fetullah'a satacak, sonra da ayrımcılık yaptığı, tüm dışlamaları ve kendi kendini tek ve lider gibi göstermesi unutulacak, ondan sonra suçlu kim olacak¿?

Çölaşan bulmuş Tuncayını, aman bırakmasın.

Tuncay Özkan'ın o sana gelen mesajı, bizzat yolladığını düşünmüyorsun heralde. Kaldı ki o mesajda da seviyesizlik ve terbiyesizlik yok bence. Doğrular, gerçekleri paylaşmış sizlerle daha sonra Çölaşan da bu olayı kitabında anlatıyor ve burdan Tuncay Özkan'ın haklı olduğunu anlıyoruz (!) (Anlayana...)

Ram yazdı:Vallahi ben izlemedim. Sen izlemişsin, neler dendiğini yazabilirsin. Ben mitingi izledim, neyin ne olduğunu gözlerimle gördüm. Fakat asıl sorun senin okuduğunu anlamamandan kaynaklanıyor:
Önce ampûl yandaşları bu tür haberler yaptı de, sonra onlar ne demiş yazma, akabinde onların deyip de senin burada yazmadığın fakat ima ettiğin söylemleri benim üzerime yık.
Yukarıdaki Erasmus çocuğu da öyle anlamış, cevabını vermişim. Tuncay Özkan kadının başındaki örtüyü alıp yere çaldı demiyorum, karşı tarafta bu algı olur demek istiyorum, oldu da zaten. Kadın çıkacak "kahrolsun şeriat" diyecek, ondan sonra ayıkla pirincin taşını. Apûle oy veren yurdum insanına sorsan, "şeriat İslâm demektir" diyecektir.

1- "Okuduğunu anlamama" değil inanmama olacaktı o çünkü ben yandaş, fethullahçı medyada çıkan, Tuncay Özkan gibi ulusalcı, kemalist insanlarla ilgili, haberlere inanmıyorum.

2- Sen burada fethullahçı medyanın tosuncuklarının söyledikleri gibi o kadının başörtüsünü çıkarmasını Tuncay Özkan planladı görüşüne katılıyormusun?

3- Katılmıyorsan, Tuncay Özkan müneccim mi? Nereden bilsin kadının öyle bir hareket yapacağını?

4- Karşı tarafın algısı ne olur bilmem. Nasıl algılarlarsa algılasınlar: Kahrolsun şeriat! Yaşasın Laik, Demokratik, Sosyal, Hukuk Devleti! Yaşasın Mustafa Kemal ATATÜRK'ün devrimleri! Bazı küçük beyinliler istiyor diye şeriat mı isteyelim ram efendi?

Ram yazdı: Hadi mitingler neyse de, asıl televizyon konuşmalarından bahsediyorum. Kimin¿? Tuncay Özakn'ın. Yani Celal Şengör ya da Süheyl Batum'un konuşmalarından bahsetmiyorum. Okumamanın zararları!

Efendi burası Türkiye! Burası Almanya, yada İngiltere değil. Politika jargonuyla mı konuşacaktı? Kim ne anlardı o zaman söylediklerinden? Halka konuşurken herkesin anlayacağı sade bir dil kullanması gerekir Türkiye'de.

Ram yazdı:Afedersin neye katıldığını biraz açar mısın¿?

Açarız.
1- Ben Türkiye'nin dış politikasını ABD'nin, iç politikasını AB'nin, ekonomisini de IMF'nin yönetmesine karşıyım. "Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye"nin anlamı budur.

2- Türkiye'nin ulu önder Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine, mertebesine ulaşması için önemli bir adımdır Avrupa Birliği üyeliği. Karşı olun yada olmayın AB ülkeleriyle bizim aramızdaki farklar ortadadır. İnsanların yaşam standartları arasındaki uçurum ortadadır. Bu koşullar altında ben AB'ne girmeye karşı değilim ama AB üyeliği için politkacılarımızın onların her dediğini yapmasına karşıyım, onların karşısında ezik durmalarına karşıyım. Bu yüzden diyorum ki: "Onurlu AB üyeliği".

Ram yazdı:- Mitinglerde dışlanan çeşitli kurum, kuruluş ve kitleler
Birkaç örnek:
Yayıncılıkta dışlamalar; ART, Ulusal Kanal ve Kanal B
Mitinge katılımda dışlamalar; (İlk mitinglerde) İşçi Partisi'nin söylemlerini engellemeler ve MHP'den kopmuş, sağdan uzaklaşmış bazı eski milliyetçiler ya da MHP'ye muhalif MHP'li birtakım kümeler (Türkiyem Topluluğu gibi).
Soğutmalar; karşı taraf ile iyice kutuplaşma yaratan söylem ve eylemler, karşı taraftan olmayan kümeleride etkilemiş, mücadeleden soğutmuştur.

1- "Yayıncılıkta dışlananaların" (!) hepsi cumhuriyet mitinglerini verdi ama kanallarından.
2- İşçi partisinin söylemlerini tabi ki engelleyecekler, o mitingler tek partiye mi bırakılacaktı?
3- Soğumasınlar kardeşim ne yapalım? Övseler miydi onları? Ayrıca kutuplaşmayı Akp yaratmıştır.

Tuncay Özkan'a vatan haini gibi davrananlara ustanın güzel bir şiiri:

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

Sark kurnazligi mi yapiyorsun aklin sira? Benden alinti yapacaksan tam yap. Görüntü eklemene gerek yok. Gördügün gibi ben paylasmisim zaten TÖ'in aciklamalarini:

Türk-Kan yazdı:Skytürk'teki 2 saate yakin konusmalarini bizzat ben paylastim!

http://www.guncelmeydan.com/forum/gundem-ozel-230508-tuncay-ozkan-vt14810.html

Vergi borcu ve sigorta primlerinin parasi ile miting yaparsan haciz elbette gelir.

125 milyon $ teklif geldi satmadim diyor, sonunda gidiyor 25 milyon $'a Fetos'a satiyor ve hala bu adama güvenenler veya avukatligina soyunanlar var... Gercekten sasiriyorum.

Ne diyor TÖ:

Tuncay Özkan yazdı:Ne yazik ki, üzülerek söylüyorum, bizim arkamizda bir grup yok, holding yok. Üzülerek söylüyorum, bizi desteklemesini bekledigimiz reklam verenler ne yazik ki bunu yapmamislardir.

Bu yola 'bas koyarken' kimlere güvendinde güvendigin daglara kar yagdi? Bu yolun tasli oldugunu, zorlu oldugunu bilmiyor muydun? Dünkü cocuk musun? Neden, örnegin Ulusal Kanal gibi, gönüllüler üzerine kurulu bir sistem gelistirmedin 5 sene icerisinde?

Tuncay Özkan yazdı:"Yabancilarla ortaklik anlasmalarimizin tamamini RTÜK engelledi"

Iste buna gercekten cok üzüldüm.

Tuncay Özkan | Mayıs 2008 yazdı:24 milyon $ borcumuz var.

Temmuz 2007 öncesi, yani 10-11 ay kadar önce bu borc ne kadardi? Vergi borcu ve sigorta primlerinin parasi ile mitingleri ben mi yaptim?

Tuncay Özkan yazdı:Kanalda calisan, 8 aydir maas almayan arkadaslarimin ve Kanaltürk'ün bundan sonraki yolculugunun devami icin stratejik bir karar vermek zorundaydim.

Alkisliyoruz Dahiyane bir karar! 25 milyon dolara Koza Grubu'na satis stratejik karar - Secim öncesi 125 milyon $'a kanali devretmek, Türkiye'nin 'cok sesliligine' ihanet! Babababaaa

24 milyon $ borcla 25 milyon $'a satis stratejik
Bir yil öncesinde muhtemelen daha az borcla 125 milyon $'a satip cok daha kuvvetli bir kanal kurmak ihanet!

Yemisim senin stratejik kararini Tuncay Özkan! Stratejisi bir yil sonrasini göremeyecek kadar sig olan birisi kalkmis Türkiye'yi yönetmeye talip

Güzel ülkem 60 senedir sözde Atatürkcülerin, din bezirganlarinin pesinden giderek belini dogrultamadi, dogrultamayacak.

Bu baslikta defalarca cevaplanmis konulari hâlâ isitip isitip, zaman kaybina yol acmak isteme sevdasi devam ederse, basligi yeniden kilitleyecegim, duyurulur!

Stratejik kararmis! Peh!

eros714 yazdı:

Ram yazdı:Tuncay Özkan kızabilir. Bu, seviyizlik ve terbiyesizlik yapmasını mı gerektirir¿? Ayrıca bu konuyu, burada yazılanları tamamen okudun mu¿? Kim kime asıl haksızlığı yapmış yazdık burada; Tuncay Özkan'ın diğerlerini nasıl dışladığını yazdık. Gidip kanalı Fetullah'a satacak, sonra da ayrımcılık yaptığı, tüm dışlamaları ve kendi kendini tek ve lider gibi göstermesi unutulacak, ondan sonra suçlu kim olacak¿?

Çölaşan bulmuş Tuncayını, aman bırakmasın.

Tuncay Özkan'ın o sana gelen mesajı, bizzat yolladığını düşünmüyorsun heralde.

Okuma sorunlu olmasaydın, o "gönderilen telefon iletilerinin Tuncay Özkan'ın onayından geçmeden gönderilemeyeceğini" yazdığımı görebilirdin. Bunun tersini düşünüyorsan yaz da, biraz daha eğlenelim.

Kaldı ki o mesajda da seviyesizlik ve terbiyesizlik yok bence.

O senin polyannacılığın.

Doğrular, gerçekleri paylaşmış sizlerle daha sonra Çölaşan da bu olayı kitabında anlatıyor ve burdan Tuncay Özkan'ın haklı olduğunu anlıyoruz (!) (Anlayana...)

Dur senin anlayabileceğin düzeyde anlatayım: Kıtlık varmış, kış gelip çatmak üzereymiş. Kıtlıktan kurtulmak için ateş böceği ve karıncalar birlikte hareket etmeye başlamışlar. Ateş böceği devamlı kendini öne atıp her bir şeyi üstlenmiş. Ona yardım eden karınca arkadaşlarını görmezden geliyormuş. Kıtlık kavgasını yalnızca bir parça yaprak için veren ateş böceği, cır cır ötüp dururmuş. Karıncalar bu durumlara içten içe üzülüp sıkılıp sinirlenirmiş. Fakat karıncalar kışı düşündükleri için, ateş böceğinin olumsuzluklarını sineye çekmişler. Daha sonra ateş böceği birden karıncayiyen ile anlaşmış.

Mevzu, karıncalardan birkaçının bütün bunları ve hiçbir şey olmamış gibi sağda-solda dolaşan ateş böceğinin bu tutumunu sindirememesinden ibarettir. Hem suçlu, hem de güçlü ateş böceğini senin gibiler tepeye çıkarıyor. Bunu da anlamazsan, sana "Keloğlan, Pamuk Prenses ve Yedi Mızıkacılar" masalıyla, "Nasreddin Hoca Örümcek Adama Karşı" masalını anlatmayı deneyeceğim.

Ram yazdı:Vallahi ben izlemedim. Sen izlemişsin, neler dendiğini yazabilirsin. Ben mitingi izledim, neyin ne olduğunu gözlerimle gördüm. Fakat asıl sorun senin okuduğunu anlamamandan kaynaklanıyor:
Önce ampûl yandaşları bu tür haberler yaptı de, sonra onlar ne demiş yazma, akabinde onların deyip de senin burada yazmadığın fakat ima ettiğin söylemleri benim üzerime yık.
Yukarıdaki Erasmus çocuğu da öyle anlamış, cevabını vermişim. Tuncay Özkan kadının başındaki örtüyü alıp yere çaldı demiyorum, karşı tarafta bu algı olur demek istiyorum, oldu da zaten. Kadın çıkacak "kahrolsun şeriat" diyecek, ondan sonra ayıkla pirincin taşını. Apûle oy veren yurdum insanına sorsan, "şeriat İslâm demektir" diyecektir.

1- "Okuduğunu anlamama" değil inanmama olacaktı o çünkü ben yandaş, fethullahçı medyada çıkan, Tuncay Özkan gibi ulusalcı, kemalist insanlarla ilgili, haberlere inanmıyorum.

Bak yine okuduğunu algılayamamışsın. "Yukarıdaki Erasmus çocuğu da öyle anlamış, cevabını vermişim" demişim. "Zahmet edip bu konudaki tüm yazılanları oku da orada verdiğim cevabı bul" diyorum.

2- Sen burada fethullahçı medyanın tosuncuklarının söyledikleri gibi o kadının başörtüsünü çıkarmasını Tuncay Özkan planladı görüşüne katılıyormusun?

Ortada bir gösteri var; tasarlanmış olsa ne yazar, olmasa ne yazar. Sonuç ortadadır. Daha önce Mersin'de aynı hareketi kadının kendi yaptığı ortadadır. Ankara'da da Tuncay Özkan'ın yanına çıkartılıp yine aynısını yapmasını, ben bir tasarı olarak değerlendirmem; ancak ve ancak Tuncay Özkan'ın ahmaklığı olarak değerlendiririm.

3- Katılmıyorsan, Tuncay Özkan müneccim mi? Nereden bilsin kadının öyle bir hareket yapacağını?

Mitingin başı olarak naralar atan, mitingten sorumludur. Yanına çıkarttığına göre yine sorumludur. Yoksa adı miting olmaz. Sazı eline alan oraya çıkar, küfür de eder. Fakat Bühtan Tanrısı, okumanın zararlarını tüm benliğiyle benimsemiş olacak ki, bu cevabı bu konuda, ilgili sorunun hemen altındaki soruya karşın verdiğimi de bilmiyor.

4- Karşı tarafın algısı ne olur bilmem. Nasıl algılarlarsa algılasınlar: Kahrolsun şeriat! Yaşasın Laik, Demokratik, Sosyal, Hukuk Devleti! Yaşasın Mustafa Kemal ATATÜRK'ün devrimleri! Bazı küçük beyinliler istiyor diye şeriat mı isteyelim ram efendi?

Bühtan Tanrısı yine cır cır, yine pır pır devam ediyor. Asıl soru şudur: Sen laf ebesi, saptırıcı bir Bühtan Tanrısı mısın, yoksa gerçekten saf ve bozulmamış bir algısız mısın¿? Her yediğine karşılık, ilgisiz yerde bu tür saçmalıklar yazarsan yazık.

Ram yazdı: Hadi mitingler neyse de, asıl televizyon konuşmalarından bahsediyorum. Kimin¿? Tuncay Özakn'ın. Yani Celal Şengör ya da Süheyl Batum'un konuşmalarından bahsetmiyorum. Okumamanın zararları!

Efendi burası Türkiye! Burası Almanya, yada İngiltere değil. Politika jargonuyla mı konuşacaktı? Kim ne anlardı o zaman söylediklerinden? Halka konuşurken herkesin anlayacağı sade bir dil kullanması gerekir Türkiye'de.

Herkesin anlayacağı dilden değil, kahvehane ağzıyla konuşuyor diyorum okuma sorunlu arkadaşım. Amacı belki buydu; ancak bir yerden sonra halkı aptalmışcasına, halk anlamazmışçasına seviyeyi düşürdü ve bu seviyeyi sürdürdü. Mitinglerde yaparsın, her gün miting olmuyor. Televizyonda ise bir defa, iki defa seviyeyi düşürmeden yaparsın, onu da abartmadan tadında bırakırsın.

Gel de anlat bunu da daha önce yazdığını bu Bühtan Tanrısı'na!

Ram yazdı:Afedersin neye katıldığını biraz açar mısın¿?

Açarız.

Hadi bakalım.

1- Ben Türkiye'nin dış politikasını ABD'nin, iç politikasını AB'nin, ekonomisini de IMF'nin yönetmesine karşıyım. "Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye"nin anlamı budur.

Çok güzel, şimdi bir de aşağı bakalım:

2- Türkiye'nin ulu önder Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine, mertebesine ulaşması için önemli bir adımdır Avrupa Birliği üyeliği.

Bir şey soracağım Bühtan Tanrısı; sen bu yukarıdaki Erasmus çocuğu olabilir misin¿? Neyse farketmez, devam edelim.

Karşı olun yada olmayın AB ülkeleriyle bizim aramızdaki farklar ortadadır. İnsanların yaşam standartları arasındaki uçurum ortadadır. Bu koşullar altında ben AB'ne girmeye karşı değilim ama AB üyeliği için politkacılarımızın onların her dediğini yapmasına karşıyım, onların karşısında ezik durmalarına karşıyım. Bu yüzden diyorum ki: "Onurlu AB üyeliği".

Alkış seslerini duyar gibiyim, gözlerimiz yaşardı. Ah be Bühtan Tanrısı, işte bunu başta söylemen gerekirdi. Ne diye uğraştırdın bizi¿?

Benden sana tavsiye; kanadı kırık Mine'nin dizinin dibinden ayrılmamaya bak.

Ram yazdı:- Mitinglerde dışlanan çeşitli kurum, kuruluş ve kitleler
Birkaç örnek:
Yayıncılıkta dışlamalar; ART, Ulusal Kanal ve Kanal B
Mitinge katılımda dışlamalar; (İlk mitinglerde) İşçi Partisi'nin söylemlerini engellemeler ve MHP'den kopmuş, sağdan uzaklaşmış bazı eski milliyetçiler ya da MHP'ye muhalif MHP'li birtakım kümeler (Türkiyem Topluluğu gibi).
Soğutmalar; karşı taraf ile iyice kutuplaşma yaratan söylem ve eylemler, karşı taraftan olmayan kümeleride etkilemiş, mücadeleden soğutmuştur.

1- "Yayıncılıkta dışlananaların" (!) hepsi cumhuriyet mitinglerini verdi ama kanallarından.

Evet verdi Bühtan Tanrısı. Tuncay Özkan da şöyle diyordu her defasında: "Mitingleri yalnızca KanalTürk yayınladı"

2- İşçi partisinin söylemlerini tabi ki engelleyecekler, o mitingler tek partiye mi bırakılacaktı?

Mitingler Tuncay Özkan'ın tekelindeyse haklısın. Biz de, sanki böyleymiş gibi, tekelindeymiş gibi davrandığını söylüyoruz Tuncay Özkan'ın. Sen de onayladın ya, farkında değilsin.

3- Soğumasınlar kardeşim ne yapalım? Övseler miydi onları? Ayrıca kutuplaşmayı Akp yaratmıştır.

Kutuplaştık birer birer
Suçlusu ampûlmüş meğer
Tanrı Eros der: bu sünnet
Yapan zat Tuncay'sa eğer

Tuncay Özkan'a vatan haini gibi davrananlara ustanın güzel bir şiiri:

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

Vatan eğer onurlu AB üyeliğiyse; eğer vatan, al yıldızlı bayrağın yerine konacak, başımıza efendi kesileceklerin birlik bezinin altında yaşamaksa, asıl ben vatan hainiyim.

Sarışın kurt Mustafa Kemâl; Gördesli Asker Makbule, İbrahim Ethem Bey, Parti Pehlivan, Kürt Ali Efe, Halil Efe, Kara Fatma, Arslan Efe ve sayısız niceleri, hayınlığa devam ediyor hâlâ!