Mustafa’ya gittim...

İletigönderen Çetin Taş » Cmt Kas 08, 2008 23:58

kaye ve mustafat arkadaşlarım.

Bir konu açıklığa kavuşmalı.Ukalalık yaptığımı sanmayın.Ama doğru bildiklerimi söylemek zorundayım.

Tartışmış olmak için tartışmak bizim milletin evde, okulda, yolda, işte,sinemada, maçta,hamamda,dolmuşta....her yerde yaptığı bir şey.Ama tartışmanın amacından sapılır bu tartışmalarda.Çünkü tartışmanın amacı farklı fikirleri karşılıklı söyleyip, savunup daha iyiyi,daha güzeli,daha doğruyu ortaya çıkartmaktır.

Fakat tartışmanın tek ve olmazsa olmaz bir şartı vardır.Tarafların karşılıklı birbirlerine saygı ve anlayış duymaları.Zaten bu saygı ve anlayış gerektiğinde savunulan fikrin yanlışlığına ya da eksikliğine ikna olma erdemini de getirir.Ama aksi olduğunda da karşılıklı ağız dalaşına dönüşür.

Mustafat'ın her şeyi ama her şeyi tartışma isteğini anlamakla beraber kabul etmiyorum.Her şeyin ama her şeyin her ortamda tartışılabileceğine inanmıyorum.ATATÜRK'ün insani yönlerini vatandaşa göstermek bahanesiyle kişiliğine,özel hayatına saldırı yapılması kabul edilemez.

Buradan düz mantık kurup ''ATATÜRK'ün ki tartışılıyorsa Hz. Muhammed'inkini de tartışalım o zaman.''demek de aynı şekilde doğru değildir.Burada şu düşünceye katılıyorum.ATATÜRK'ü her fırsatta eleştiren ve sıradan bir insanmış gibi anlatan,düşünen şeriatçı kesim elbette ki Hz. Muhammed'in özel hayatının tartışılmasına hoş görüyle bakmaz.Ve şeriatçı olmayan ama inançlı olan insanlar tarafından da hoş görüyle bakılmaz.

Dolayısıyla ''madem ATATÜRK tartışılıyor hadi Hz. Muhammed'i de tartışalım.'' düşüncesi şeriatçılar açısından kabul edilemez.Aynı şekilde inançlı insanlarımızın da büyük bir çoğunluğu böyle bir tartışmadan rahatsız olur.Çünkü İNANÇLI insanlardır onlar.Hiç kimse inançlarının eleştirilmesinden ya da inançları ile karşılaştırmalar yapılmasından hoşlanmaz.Yani tartışmaya başlarken inançlı insanlarla onların inançları üzerine tartışılmaz.
Aynı şekilde inançsız insanlarla onların inançsızlığının ne kadar saçma olduğu tartışılmaz.Manasızdır bu.

Kimseyi kırmadan yazmaya çalıştığım yorumlardan sakın ola ki hiç kimse saftirik olduğum düşüncesine kapılmasın.Derdim mümkün olduğu kadar kimseyi kırmamaktır.Ama arkadaşlarım da okuduklarımı anlayabildiğimden lütfen şüphe etmesinler.

Kelime kelime birbirlerinizin yazdıkları şeyleri tartışacak kadar zıt düşüncelerdeyseniz bence tartışmayın.Böylece birbirinizi daha fazla kırmamış olursunuz.

Netice olarak ben yine bu konunun başlığına dönüyorum ve ATATÜRK'ün ne kadar önemli bir önder olduğunu dosta ve düşmana gösterecek bir filmi 70 sene geçmesine rağmen yapamayan bir ülkenin,ne hikmetse onun İNSANİ YÖNLERİNİ GÖSTERMEK AMACI ile çekilen bir filme ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.Üstelik son 500 senedir çıkardığı en büyük kahramanı MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olan bir milletin varsın o kahramanının insani yönleri didik didik edilmesin.

Ben ''ATATÜRK hatasız bir insan değildi.Onun da hataları vardı.''söylemlerinden aşırı derecede rahatsızlık duyuyorum.Ama bir o kadar da bu söylemlerin sahiplerine kanan,söylemlerin cazibesine kapılan insanlardan dolayı da üzüntü duyuyorum.Çünkü kandırıldıklarının farkında olmadıklarını düşünüyorum.Bu ülkenin en çok ihtiyacı olan şeylerden biri KAHRAMANLARIDIR.ATAsıdır.ATAsının ilahi bir varlık olmadığını,ete-kemiğe bürünmüş bir insan olduğunu zaten bu millet çok iyi bilir.
Ve zaten bu yüzdendir ki o bu milletin en büyük KAHRAMANIDIR.
O kahramanı basit,sıradan bir insan gibi göstermeye çalışmak mümkün değildir.
Çünkü o sıradan bir insan değildir.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen erenus » Pzr Kas 09, 2008 6:48

Cankaya bence nesnel bir gözle yazilmis bir kitap degil. üstelik Türkçesi de hayret verecek kadar bozuk.


Ben, size Çankayayı edebi bir eser olarak önermedim. Tabi ben ebebiyatçı değilim nobel ödülü de vermiyorum, ama basitçe bu kitabın yazı dilinin romancı "pamuk" tan iyi olduğu kabul edilebilir.

Patrick Kinross kendi ülkesinde bir çok kişi tarafından mualif kabul edilmiştir. Kinross, akrabası olan Lloyd Georgea karşı siyasi polemik yapmakla suçlanmıştır. Patrick Kinross Gazi Paşa için övücü şözler söylemiştir, doğrudur, tabi eğer aşağıdaki satırları dediğiniz gibi kaleme aldıysa, o onun ayıbıdır. Bu konuda bilgi edinilebilinecek kendisinden başka bir çok kaynak bulunabilir.

mustafat yazdı:Fakat siroz hastaliginin ilerledigi son yillarinda Atatürk o eski Atatürk degildi; bunu da anlatan yine Kinnrosstur. Hafizasi ve zekasi eski parlakligini yitirmisti. Artik aksam sofralari bile degismisti, Inönüyle de arasi bu yüzden bozulmustu. Inönü iki seye üzülüyordu: Birincisi, Atatürkten sagligina daha çok dikkat etmesini ve daha az içmesini istiyordu. ikincisi de, Atatürkün aksam sofralarinda eskisi gibi dogruyu dobra dobra konusan gerçek dostlar degil, bir dalkavuklar sürüsü toplamasindan sikayetçiydi.


Patrick Kinross Gazi Paşa için üç beş güzel söz söyledi diye yazdığı tüm sözleri doğru kabul etmek ile eleştirmeye çalıştığınız dogmatik mantık arasında fark göremiyorum.

Kinross"un "Atatürk bir milletin yeniden doğuşu kitabından önsöz kısmından örnekler;

Patrick Kinross yazdı:Atatürkün dış görünüşü alışımış Türk tipine uymaz.


Bu kısıtlı bakış açısı ile söylenmiş bir sözdür. Boyundan büyük laf etmiştir.

Patrick Kinross yazdı:....Boyuna başkalarının düşüncelerini alır, kendine uydurur, benimser; ama hiç bir zaman sağ duyudan uzklaşmaz ve teorilere karşı şüpheci davranırdı. Denemeci yöntemle hareket eder;....


Bu düşüncelerine de katılamayacağım..."..Gazi Paşanın fikirleri gayet özgündür.

Patrick Kinross yazdı:.Bazen düşüncelerini büyük bir açıklıkla anlatır, bazen çok az konuşurdu. içindeki gerilim arada bir hırçın bir öfke halinde patlak verir, arkasından nazik ve sevimli bir ifade içinde yatışırdı.


Burada gel gitleri çoktu mu demek istiyor arkadaş....


Patrick Kinross yazdı:Dış görünüşünde övünç duyar, titiz ve zevkle giyinir, kaşlarını kıvırır, ellerinin ve ayaklarının biçimli oluşuyla övünür; hatta çok yakın dostlarının yanında, serinlemek bahanesiyle, bahçedeki havuza yalın ayakla girmekten çekinmezdi.


Ben hiç bir anısında elleri ile veya ayakları ile övündüğü ibaresini görmedim - ne saçma bir yaklaşım - nerden duymuştur ve ne demek istediği belli değildir.

Daha sadece önsözü okuduk, devam etmiyorum. Ben arkadaşın kendi algı düzeyine uygun olarak aralara serpiştirdiği sözcüklerden hoşlanmadım. Daha fazla bir şey söylemeyeceğim...


Bazi yorumcular Atatürkün olumlu oldugu kadar, olumsuz yönlerinden de söz edebilmemi anlamiyor.


Kinross batılı bir araştırmacı/yazar olarak kendi çapında Atatürk için gözlemlerini ve yorumlarını yapmış olabilir benim için Türkiyeye ve Atatürk değerlerine emek vermiş olan FALİH RIFKI ATAYın gözlemleri daha önemlidir.

hayranlik ve kahramanlik destani akan kitaplari severek okusam da çok inandirici bulmam.


Batı yazarları kendileri ile ilgili şeyler yazarken hayranlık ve kahramanlık öyküleri yazarlar, senin kahramanlarını anlatmaya gelince gözü kaşından büyük gibi saçma sapan detaylara girerler, yeri gelir zafer diye erdem diye üç beş tane zavallıyı nasıl doğradıklarını ballandıra ballandıra anlatırlar, ben başkalarının tarafsızlığına inanmak yerine kendi destanlarını Türk yazarlarından dinlemeyi tercih ederim. Severek okuduğum bir çok yabancı yazar vardır, olayları nasıl gördüklerini hep merak ederim ama her söylediklerini de doğru kabul etmem.

Tarihi dogru anlamak için meseleye disaridan bakabilen tarafsiz yazarlari okumak gerekir.



Adamların tarafsız olduğuna dair çocuksu ve talihsiz düşünce şeklinizin yan ürünleri ortadadır, ya aynen gemilerle güney Amerikaya ilk çıkan İspanyol yağmacılarını gören Azteklerin saflığındasınız veya kurtuluşu batı ideolojilerini aynen hap gibi yutmakta buluyorsunuz.


Tarihte meydana gelen büyük değişimlerde, sadece ekonomik ve teknik gelişmeler değil, düşünsel, sosyal, ahlaki ve siyasal gelişmelerde önemli rol oynamıştır. Bu günlerde teknolojik gelişmelerin ışığında türeyen ucube bir mantık ve onun beraberinde getirdiği büyük bir yozlaşma söz konusudur. Bu bilgilerin ışığında bir şey yaparken bilerek veya bilmeden kimlere hizmet edebileceğimizi iyi hesap etmek lazım. Kaş yapalım derken Göz Çıkarmayalım!


Türkiyenin daglarini göllerini, hayvan ve bitkilerini de malesef en iyi Ingiliz ve Fransiz yazarlarindan okuyabilirsiniz.


Türkiyenin daglarini göllerini, hayvan ve bitkilerini okuyabileceğimiz yeterince Türk yazar bulunmaktadır. Yabancı yazarların Türkiye hakkında yazdıklarını okuyalım fakat her yazdıklarını doğru kabul etmeyelim. Bize kendimizi unutturacak kadar bir hayranlık, susamış bir tarlanın sele boğulması gibidir. Kökler için fazla yağmur da kuraklık kadar zararlıdır.


"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. Hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, Hind'den, Mısır'dan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
erenus
Bilim Adamı
Bilim Adamı
 
İletiler: 423
Kayıt: Prş Eki 18, 2007 6:07

İletigönderen maydonos » Pzr Kas 09, 2008 9:05

acaba buraya yarin saat dokuzu bes gece icin bir huzunlu muzik ekleyebilecek arkadas var mi?tanriya binlerce tesekkurler su an bu gune ve yarina merhaba diyebiliyorsak hersey ulu onderimiz sayesinde. Ataturk gibi bir lider ve onderimiz oldugu icin gurur duyuyorum.saygi ve sevgi ile aniyorum.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen Çetin Taş » Pzr Kas 09, 2008 9:44

maydonos kardeşim.Haklısın.Umarım Ram kardeşim,Türkan kardeşim buraya dediğin gibi bu günün anlam ve önemine uygun bir müzik ekleyebilirler.Atatürk'ün sevdiği şarkılardan biri de olabilir,hüzünlenmenin aksine hafif tebessüm etirebilir dinleyeceğimiz müzik.
Kemalistim.Vatanımı her şeyden çok seviyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Çetin Taş
Üye
Üye
 
İletiler: 2354
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 22:02

İletigönderen shadow39 » Pzt Kas 10, 2008 18:57

Birileri acayip bir sekilde sopa istiyor
Dağda üç Beş domuz Sürüsü
Tutturmuş Bir kürdistan Türküsü
Eline Almış Bayrak Diye Bir Masa örtüsü
Satsan Beş Para Etmez Ne Dirisi Ne De ölüsü
Soyu Soysuz Olan Sensin Toprak Senin Neyine
İte itlik Yapıp Kafa Tutma Beyine
Anlasa Dediğimi Sokaktaki Köpek Ağlar Haline
Duy Ulan Soysuz
Ne Mutlu TÜRK'üm Diyene!!!
....
Bu da can d..... efendiye olsun. belgeselci.
"Siz Mustafa demeye devam edin, biz de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk"

Resim
Kullanıcı küçük betizi
shadow39
Üye
Üye
 
İletiler: 2230
Kayıt: Cmt Mar 03, 2007 20:27

Önceki

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x