Mustafa’ya gittim...

Mustafa’ya gittim...

İletigönderen Türk-Kan » Sal Kas 04, 2008 21:52

Mustafa’ya gittim...

Sarhoş.

Kafayı bulunca ağlayan...


Hoyrat.

Soğuk.

Kalpsiz.

Çevresine eziyet eden...

İtiraz edeni asan...

Arkadaşlarını satan...

Goygoycuların dolduruşuna gelen...

Milletten bihaber.

Hatta milleti küçümseyen...

Alay eden.

Hesabını kitabını bilmeyen...

Batı hayranı.

Sefa düşkünü.

O balo senin...

Bu balo benim, gezen.

Zampara.

Cephede bile karı-kız düşünen...

Savaşmadığı için sıkılan...

Ordu varken, çete kurmaya kalkan...

Devrimleri intikam için yapan...

Dinsiz.

Kendi heykellerini diktiren...

Megaloman.

Bencil.

Günde 3 paket sigara içen.

Usul usul intihar eden...

Psikolojik bunalımda...

Yalnız.

Çaresiz.

Basiretsiz.

Zavallı bir adam.

*

Mustafa’daki Mustafa bu.

*

Anafartalar 1 saniye.

İşgal 2 saniye.

Tası tarağı toplayıp kaçmak için, sığır sürüsünün çıkardığı toz bulutundan bile tırsan... Sığır sürüsüyle düşman ordusunu ayırt etmekten aciz biri... Başkomutanlık meydan muharebesi desen... Taktiğini falan başkasından araklamış zaten.

*

Hak edilmiş bence Oscar...

En azından Nobel.





Yılmaz Özdil, 04.11.08
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen maydonos » Sal Kas 04, 2008 22:15

aferin can dundara cok iyi basarili bir belgesel yapmis.kesin seneye nobele aday olur.(!)magazinlestirmek icin yapilmis bir belgesel.gunlerdir sakiz oldu soysuzlarin agzina yuh sana can dundar.
Resim


Ne MuTLu TüRkÜm DiYeNe
Kullanıcı küçük betizi
maydonos
Üye
Üye
 
İletiler: 1651
Kayıt: Çrş Haz 04, 2008 1:53

İletigönderen AlpereN » Sal Kas 04, 2008 22:46

Hakikaten Oscar ve Nobel felan alırsa hiç şaşırmamak gerekir ama bu filmi hala içime sindiremiyorum.Halil Nebilerin Ulusal Kanalda anlattığı gibi yeni küçük nesillerimizin beyinlerinde travma olacak bu film.Zaten filmde bu yaş grubu zekası için hazırlanmış belli ki,yoksa yakın tarihi bilen birisine bunları yutturamazlar.

Hala kanıma dokunuyo Atatürkü anlatmak bunlara kaldıya,yeter artık gerçekten hergün bu öfkeyle yatmaktan bıktım.Bu gidişe nasıl dur denecek,bu karanlığa giden yolu nasıl durduracağız.
Konfiçyüs "Karanlığa küfür edeceğine bir Mumda sen yak" demiş, artık bu mumların birleşip Güneş olmasının zamanı gelmedi mi? geldi,ama işte bunun temelinin atılması gerek hemde acilen...
Kullanıcı küçük betizi
AlpereN
Üye
Üye
 
İletiler: 628
Kayıt: Pzr Nis 22, 2007 22:57

İletigönderen jejo » Sal Kas 04, 2008 23:11

bu film en iyi belgesel yahut en iyi yabanci film dalinda oscar'a aday gosterilirse hic sasirmam.

aha yazdim buraya, sahitsiniz.
Kimin odul ve cezaları daha açık belirtilmisse, zafer onun olacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
jejo
Çeviri Takımı
Çeviri Takımı
 
İletiler: 50
Kayıt: Pzt Tem 14, 2008 15:15

İletigönderen kaye » Çrş Kas 05, 2008 2:27

Ben gitmedim, gitmeyeceğim, ama bir şekilde bulup seyredeceğim bir ara.
Fakat güvendiğim insanların sözlerine bakarak, baştan sona küfredeceğim kesin.
Nasıl da alaladılar bu filmi ilk zamanlarında..
Bir de Küçük Mustafa, neden yunanlı bir çocuk tarafından oynandı dersiniz?
Hadi Türk oynatmadınız, kalmadı mı başka milletten başka bir çocuk???


...
Kullanıcı küçük betizi
kaye
Üye
Üye
 
İletiler: 1036
Kayıt: Pzr Oca 06, 2008 0:57

Mustafa

İletigönderen Werder » Çrş Kas 05, 2008 14:19

Birşeyi asla unutmamalıyız, ne kadar karalamak isterlerse istesinler asla başaramazlar.
Kaldıki bu tür karalama kampanyaları sade ve ama sadece ATATÜRK'ün daha fazla saygı ve sevgi görmesini sağlayacaktır zamanla, bundan hiçbir kimsenin asla şüphesi olmasın.
Sevgi ve Saygılarımla,

MEYVE VEREN HER AĞACIN KADERİ HERZAMAN TAŞLANMAK OLMUŞTUR !
Kullanıcı küçük betizi
Werder
Üye
Üye
 
İletiler: 2
Kayıt: Cmt Kas 01, 2008 22:04

İletigönderen zfrtxt » Prş Kas 06, 2008 0:21

Atatürk, başı dumanlı doruklarda yüce bir dağ tepesidir. Siz O'na yaklaştıkça o yükselir ve aranızdaki mesafe sonsuza değin aynı kalır. Devirlerinde büyük gözüken, zamanla küçülen benzerlerinden farkı budur ve böyle kalacaktır.
(Arriba Gazetesi, Portekiz, 1938)
Kullanıcı küçük betizi
zfrtxt
Üye
Üye
 
İletiler: 106
Kayıt: Pzt Eki 22, 2007 3:43

İletigönderen rafet » Prş Kas 06, 2008 1:06

Taslari baglamislar, kopekleri serbest birakmislar.
Kopeklerin elinde kaldik.
Sonumuz hayrola.
Kullanıcı küçük betizi
rafet
Üye
Üye
 
İletiler: 185
Kayıt: Sal Kas 06, 2007 2:07

İletigönderen zfrtxt » Prş Kas 06, 2008 3:29

bence bu adam bir daha belgesel yapmasin yada gitsin bortu bocegin romantik hayatini yapsin. kendisini bir televizyon programinda izledikten sonra sahsen bu fikre ulastim . bir insan uzun sure uzerine calistigini soyledigi bir filmden sonra bilgi eksikliginden dolayi yanlis yapildigini soylermi varsa ozur dilerim dermi . yada kisisel gorusumdu diye kivirirmi yada programda verdigi dogru mesajlari filmde neden goremediklerini soranlara cevap verirken hay allah boylemi anlasilmis diye hayrete dusermi . bu kadarcik bir programda yine romantik anilar anlatarak verdigi dogru mesajlarla kivrak zekasini ortaya koyarak kiviran adam neden uzun zaman uzerine calistigi belgeselde anlatmak istedigini anlatamamis hayret ettim . hey gidi yesil sen nelere kadirsin.
Kullanıcı küçük betizi
zfrtxt
Üye
Üye
 
İletiler: 106
Kayıt: Pzt Eki 22, 2007 3:43

sira Hz Muhammed'in insani yönlerinde

İletigönderen mustafat » Prş Kas 06, 2008 11:15

Mustafa'yi henüz izlemedim. Ancak duydugum okudugum olumsuz yorumlar beni sasirtti; Sari Zeybek'i yapan Can Dündar nasil olur da kasitli olarak Atatürk'ü karalayabilir? Buna dogrusu ihtimal vermiyorum. Ancak genelde ilimli pozisyon almayi seven, radikallikten kaçan Can Dündar bilinçaltinda anti-Atatürkçülerden, siyasi islamcilardan veya sözde demokrat ikinci cumhuriyetçilerden etkilenmis olabilir. Atatürk'ü övmenin radikal bir eylem, hatta hükümetçe bir suç sayildigi dönemlerde yasiyoruz.

ilk firsatta filmi izleyip kendi kararimi kendim verecegim.

Fakat niteligi ne olursa olsun, bu tür filmler bence yararlidir, çünkü insanlar tartisarak ve elestirerek Atatürk'ü daha iyi anliyorlar. Benim sahsen Atatürk hayranligim, resmi tarihimize göre olaylara daha nesnel bakan Ingiliz yazarlari Kinross ve Mango'nun kitaplarini okuduktan sonra daha çok artmisti.

Kinross ve Mango'yu okumadan önce Atatürk benim için kati prensipleri olan kahraman bir askerdi. Ancak bu Ingiliz yazarlari okuduktan sonra Atatürk'ün çok çetin zorluklardan geçmeyi basaran, kendini kati ideolojilere kaptirmayacak kadar parlak bir beyin oldugunu anladim. Ayrica en az askerligi kadar, hatta çok daha iyi bir konusmaci ve politikaciydi. Korkunç hazircevap ve ikna kabiliyeti yüksek bir kisiydi. Ilkokul ve ortaokulda ögrendigimiz resmi tarih bize Atatürk'ü yanlis anlatiyor.

Ayrica Atatürk'ün elestiri kaldirabildigini de biliyoruz. Koyu bir Atatürk düsmani Armstrong, Atatürk'ün esnek parlak beynini ve belli durumlardaki soguk kanli acimasizligini ön plana çikaran "bozkurt" adli romanini yayinladiginda arkadaslari Atatürk'ün bu kitaba çok kizacagini düsünmüs, kitabin bazi yerlerini sansürlemeyi bile düsünmüsler. Kitabi okuduktan sonra Atatürk'ün tepkisi ise su olmus: "az bile yazmis, aynen yayinlayin!"

Belli kesimler tabular yikilmali, Atatürk de tartisilabilmeli diyorlar. Dogrudur, insan tartisa tartisa dogrulari ögrenir. Bu belli kesimler, eger art niyetli degillerse, simdi de Hz Muhammed'in insani yönlerini tartismaya hazir olmalilar. Hz Muhammed konusunda da tabular yikilmali, onun zaaflari da serbestçe tartisilabilmeli. Sira Hz Muhammed'i insani yönlerini anlatan bir filmde.

Atatürk konusunda tabular yikildi. Simdi sira dinde.

Bakalim Atatürk'ün insani zaaflari tartisildikça göbek atan bu kesimler Hz Muhammed'in de serbestçe tartisilmasina nasil tepki verecekler?

Hz Muhammed kac kadinla evlenmis? Hz Ayse ile kac yasinda gerdege girmis? Kendi evlatliginin karisiyla nasil, hangi ayete dayanarak evlenmis? Diger müslümanlara dört kadin siniri koyarken neden kendisi dörtten fazla kadinla evlenmis? Ganimet için kervan basmis mi? Ya Islam'a geçersiniz ya da ölürsünüz diye kabileleri tehdit etmis mi?

Hz Muhammed, insani zaaflarina kapilarak bazen Allah adina insanlari aldatmis, kendi kisisel çikarlarini kollamis miydi?

Bunlar da tartisilmali ki Hz Muhammed gerçekte kimmis anlayalim.

Bu arada sunu da belirteyim: Hz Muhammed benim Atatürk'ten sonra gelen ikinci kahramanimdir. Ama bu benim ona da nesnel bakmama engel olmuyor, çünkü o da sonuçta iyi ve kötü yönleriyle, zaaflariyla bir insandi.
Kullanıcı küçük betizi
mustafat
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Cmt Ağu 09, 2008 14:06

Mustafat

İletigönderen Yusuf Batum » Prş Kas 06, 2008 14:23

Sevgili Mustafat, son cumlelerinize yanit olarak; senaryo hazir : Nedim Gursel 'in Allah 'in Kizlari.
Eee, yonetmeni de siz bulursaniz, boyle bir filmi cekebilirsiniz.

Simdi, benim sacma buldugum sey su; bu filmde Mustafa Kemal Ataturk 'den bahsediliyor.
Eksik dogru, ama bu filmde begenmediginiz enstantanelerin Hz. Muhammed uzerinden saglamasini yapmak ne kadar saglikli.
Bir kisinin saglamasi, diger bir kisinin uzerinden yapilmamali. Bu dogru degil.
Ayni Yasar Hoca 'nin "Fatih Sultan Mehmet de icerdi" sozu gibi. Yani Fatih Sultan 'in sarap icmesi, Mustafa Kemal 'in raki icmesinin saglamasi...
Tamam, bazilarinin gozunde Fatih evliyadir... onlara dokunduruyor lafi, ama yanlis metot izliyor.
Sizin metodunuz da yanlis...
Degerlerimiz olan kisi ve kislikleri catisma araci yapmayalim; ola ki bazilari kasinsalar da!

Yanlislarin onunu almamiz icin bir sitemdi
Meramim anlasildi umarim, Mustafat Efendi!
:lol:

Selam ile,

Yusuf B.
Veni Vidi NoN Vici / Poet Valent, Poem Manent

Eskali Cizilmis Tutku: Memleket!

Avrupa'dan kaz gelmez, tavuklarinizi ziyan etmeyin...
Kullanıcı küçük betizi
Yusuf Batum
Üye
Üye
 
İletiler: 192
Kayıt: Çrş Şub 27, 2008 16:18

İletigönderen Ram » Prş Kas 06, 2008 14:31

mustafat, Can DÜNDAR'ın ne olduğu belli değildir. Sabahattin ÖNKİBAR da yazdı; dün böyledir, bugün şöyledir, yarın öyledir bu Can DÜNDAR. Şirin Heri Potır hallerine kanmamak gerekir. Ayrıca ilişkileri de gayet açıktır, yazdıkları da aşure gibidir, ne ararsan var cinsinden. Tüm bunlara bakıldığında, Sarı Zeybek'i yapması çok da mühim değildir, pek bir şey ifade etmez.

Yine karşı çıktığım birkaç nokta daha vardır:

1) Sizce, dış mihrakların operasyonuna maruz kalan Türk Milleti, millî değerleri üzerinden kendisine emsâli görülmemiş bir psikolojik harbin dayatıldığı bu zor dönemde, bu tür filmlerin hangi yararını görebilir¿? Üstelik, yalan-yanlış-uydurma sözde bilgilerle dolu bir filmin, ATATÜRK'ü tartışacak hangi yönü olabilir¿?

2) Resmi tarih nedir¿? Okullarda öğretilen "kısır" Yakın Türk Tarihi ve Mustafa Kemâl ATATÜRK öz geçmişi mi, yoksa başta NUTUK çıkışlı, kahramanlık destanı olan Millî Mücadele ve önderi Mustafa Kemâl ATATÜRK müdür¿? Önce bunu açıklığa kavuşturmamazı gerekir diye düşünüyorum. Zira, yine içinde bulunduğumuz bu savaşta ve kötü koşullarda, "resmi tarih" tanımı oldukça dillendirilmiş, sözde sorgulanmaya başlanmıştır. Eğer, eksik ve gereksiz tarihi bilinçlendirmeden, yani kısırlıktan bahsediyorsanız, bunda hemfikiriz.

"Mustafa Kemâl ATATÜRK; 1881'de doğudu, karga kovalardı, annesi şu okula yazdıralım dedi, babası başka okula yazdıralım dedi, senin adın da Mustafa diğer adın Kemâl olsun, Askeri okulu bitirdi, Kurtuluş Savaşı'nı yaptı, Cumhuriyet'i kurdu, padişahlığı kaldırdı, yeni harfler getirdi, çok çalıştı pek didindi, tek kötü yanı çok içki içerdi zaten bu yüzden de erken öldü." gibi ahmakça bir anlatımı elbette tasvip etmiyoruz.

Sizin de belirttiğiniz gibi; art niyet var mıdır, yok mudur¿? sorusunun cevabı, sorularımızın cevaplarını açığa kavuşturmaktadır.

3) Hz. Muhammed ile Mustafa Kemâl ATATÜRK'ü kıyaslamak, karşılaştırmak ve aynı kefeye koymak; ne tarihe, ne dine, ne de bilimselliğe uymaktadır. İkisinin de en belirgin ortak yanı, insan olmaktır. Lâkin bu, meseleye insan yönünden bakarsak; homo habilis insanı ile, Şaka Şuka Kabilesi insanını karşılaştırmak gibidir.

Yani ne ilgisi vardır¿?
Halk bundan ne anlar, ne anlamaz¿?
Cehaleti mi önler, yoksa inaklara daha çok mu bağlatır¿?


... gibi sorular da ara sıra beliriyor insanın zihninde.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Atatürk ve Hz Muhammed

İletigönderen mustafat » Prş Kas 06, 2008 16:52

Sevgili Yusuf Batum ve Ram

Birkaç konuya açiklik getirmek isterim.

resmi tarih:
Bizde okullarda elestirel degil, ezberci bir tarih ögretilir. Savaslar, anlasmalar vs. ezberlenir, ama nedenler sorgulanmaz. Böylece de tarihten bugün için gereken dersleri çikaramayiz.

Ayrica bizde tarih genelde doktriner bir tarzda ögretilir. Bizimkiler hep hakli, hep kahramandir. Karsi taraf ise kalles ve hain.

Halbuki en çok üzerinde durulmasi gereken konu sudur: Biz nerelerde hata yaptik?

Atatürk'ü de ilkokul ve ortaokulda bu sekilde ögrenince insanin içinde ister istemez bir kusku doguyor: Bir insan hep hakli, hep dogru olabilir mi?

Kinross ve Mango'nun nesnel yaklasimlari bana çok daha inandirici gelmisti. Atatürk'e olan hayranligimi ilkokul ve ortaokul tarihinden çok bu ingiliz yazarlara borçluyum.

Can Dündar
Sadece Sari Zeybek filmiyle bile Can Dündar'in Türk halkina çok büyük bir hizmet yaptigini düsünüyorum. Onun eserlerini elestirebiliriz, ama lütfen yüzeysel bir takim verilere dayanarak hemen kisiyi karalamayalim.

Atatürk son hastalik dönemlerinde biraz yanlizlasmisti, bu dogru. Inönü'yle de arasi eskisi gibi degildi. Inönü, son dönemlerinde Atatürk'ün çevresine, özellikle de önemli kararlarin alindigi aksam sofralarina gerçek dostlari degil, onu yaniltan dalkavuklari toplamasindan sikayetçiydi.

Fakat filmde Atatürk'ün halkin büyük bir bölümü tarafindan sevilmedigi izlenimi verilmisse bu çok yanlis. çok farkli kesimlerden ve politik görüslerden insanlar Atatürk'ün ölümü üzerine sokaklara dökülmüs, günlerce gözyasi dökmüstü. Atatürk'ü sevmeyenler bellidir: Emperyalistler ve onlarin yandaslari, özgür düsünce ve laiklik düsmani yobazlar, siyasi islamcilar, saltanat ve hilafet yanlilari...

Atatürk ve Hz Muhammed
Bu iki ismi yanyana koyarak ben bir çifte standarta ve art niyete dikkat çekmek istiyorum.

Eger tabular yikilmali, insanlar her seyi tartisabilmeli diyorsaniz bu sadece bazilarinin isine gelen konularda degil, her konuda olmali.

Tartisarak Atatürk'ü daha iyi ögrenip anlayacaksak ayni sey Hz Muhammed için de geçerlidir. Ama bakin bakalim, Atatürk'ü tartismaya açmaya bayilan kesimler Hz Muhammed'in basina da ayni sey gelince nasil tepki verecekler? Verecekleri tepkiyi tahmin etmek zor degil: "dine inançlara saygi gösterin, sen dinsiz misin" ... sansür, tehdit ve hatta cinayet... is Madimak benzeri katliamlara kadar varabilir.

Atatürk'ün tartisilmasina taraftar olan ben Hz Muhammed'in de tartisilmasi taraftariyim. Hatta zararli bir takim dini dogmalarin yikilmasi ve Islam'in yobazliktan kurtulmasi için bunun gerekli oldugunu düsünüyorum.

Kaldi ki Atatürk ile Hz Muhammed arasinda önemli bazi benzerlikler de vardir:

ikisi de üstün yetenekli ve zekali
ikisi de lider vasifli
ikisi de kadinlara düskün
ikisi de devrimci; Hz Muhammed zamaninin geleneksel kabile tanrilarini inkar etmistir
ikisi de sosyal demokrat zihniyette (sosyal dayanismaya önem vermisler)
ikisi de kadin haklarina önem vermis
ikisi de belli idealler ve hedefler ugruna dini kullanmistir
...

ancak Atatürk'ün Hz Muhammed'den önemli bir farki, ganimet ve güç degil, sadece kurtulus ve özgürlük savaslari vermis olmasidir. Ayrica Atatürk esirlere ve etnik azinliklara da Hz Muhammed'den daha insafliydi.
Kullanıcı küçük betizi
mustafat
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Cmt Ağu 09, 2008 14:06

Re: Atatürk ve Hz Muhammed

İletigönderen Ram » Prş Kas 06, 2008 17:53

mustafat yazdı:Sevgili Yusuf Batum ve Ram

Birkaç konuya açiklik getirmek isterim.

resmi tarih:
Bizde okullarda elestirel degil, ezberci bir tarih ögretilir. Savaslar, anlasmalar vs. ezberlenir, ama nedenler sorgulanmaz. Böylece de tarihten bugün için gereken dersleri çikaramayiz.

Ayrica bizde tarih genelde doktriner bir tarzda ögretilir. Bizimkiler hep hakli, hep kahramandir. Karsi taraf ise kalles ve hain.

Halbuki en çok üzerinde durulmasi gereken konu sudur: Biz nerelerde hata yaptik?


"Biz nerede hata yaptık¿?" sorusunun cevabı, Osmanlı'nın kuruluşundan çöküşüne kadar uzanan hatalar zincirindeki ayrıntılardadır da, konumuz bu değil. Bizler her ne kadar Osmanlı torunları olsak da, tarihi çok derin yeni bir ulusuz. Dolayısıyla, Osmanlı'nın dört bir yanındaki işgâl edilen topraklar da dâhil olmak üzere, bu hataların bedelini ödeyen de bizleriz. Genellemeler hataya gebe olsa da, istisnalar da kâideyi bozmaz. Belki biz, hep kahraman değildik amma hep haklıydık. Yurdumuz işgâl ediliyordu. Ya karşı taraf¿? Bir yurdu, ittifak halinde topluca işgâl etmenin haklı gerekçelerini sıralarsanız sevinirim. Herhalde siz, şu Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın oğlunun Gallipoli'sini izlemişsiniz.

Ezberciliğe de, kısırlığa da karşıyız. Tek derdimiz; tarihin ve tarihimizin, doğru, dürüst ve geniş bir şekilde sunulmasıdır.

Atatürk'ü de ilkokul ve ortaokulda bu sekilde ögrenince insanin içinde ister istemez bir kusku doguyor: Bir insan hep hakli, hep dogru olabilir mi?

Kinross ve Mango'nun nesnel yaklasimlari bana çok daha inandirici gelmisti. Atatürk'e olan hayranligimi ilkokul ve ortaokul tarihinden çok bu ingiliz yazarlara borçluyum.


Dışarıdan bakış açılarını keşfetmek iyidir, zihni geliştirir. Lâkin şu soruyu da sormadan edemiyorum: "ATATÜRK nerede hata yapmıştır, ne kadar hata yapmıştır¿?" Hatasız kul olmaz vecizesinden hareketle, bu sorunun cevapları varsa verilebilir ve verilen cevaplar büyük bir olgunlukla tartışılabilir. Faka rahmetli Ahmet Taner KIŞLALI'nın da dediği gibi: "Tarihi insanlar degil, zamanlar belirler! Ve zamanlar hep Atatürk'ü haklı çıkarıyor" Belki de bu tez hâkim olduğundan, kısırlaştırılmış ve ezber olarak anlatılan tarih, bu yüzünden size inak gibi gelebilir. Belki de siz gerçekten bu teze bir karşı-tez oluşturmuş olmakla beraber, bu sebeple bu "genelleme hatasızlığı" inak olarak değerlendiriyorsunuz.

İlk ihtimâlde; yanlış yapılanı (kısırlığı, ezberi), yanlış bir yorumla açıklamış oluyorsunuz.

İkinci ihtimâlde ise; yanlış yapılanın (kısırlık, ezber) özünün de yanlış olduğunu savunmuş oluyorsunuz.

Can Dündar
Sadece Sari Zeybek filmiyle bile Can Dündar'in Türk halkina çok büyük bir hizmet yaptigini düsünüyorum. Onun eserlerini elestirebiliriz, ama lütfen yüzeysel bir takim verilere dayanarak hemen kisiyi karalamayalim.


Ben öyle düşünmüyorum, hiç de öyle büyük bir hizmet değildir. Ayrıca verilerimiz yüzeyselse, ülkemizin yaşadığı binbir sorun da yüzeyseldir. "Peki nereden çıktı bu yakıştırma¿?" diyebilirsiniz. Lâkin ben de bu sorunuzu; psikolojik harplerin işleyişini bilmemenizle, şahısların nasıl görevlendirildiğini görememenizle, demokrasi ve özgürlük adı altında örülen ağları yırtamamanızla açıklayabilirim.

Atatürk son hastalik dönemlerinde biraz yanlizlasmisti, bu dogru. Inönü'yle de arasi eskisi gibi degildi. Inönü, son dönemlerinde Atatürk'ün çevresine, özellikle de önemli kararlarin alindigi aksam sofralarina gerçek dostlari degil, onu yaniltan dalkavuklari toplamasindan sikayetçiydi.


Benim bildiğim Gazi Paşa, en çok dalkavuklara kızardı. İnönü ile arası bozuk olabilir, hatta bazı kaynaklara göre cumhurbaşkanının Fezvi ÇAKMAK olmasını da isteyebilir, lâkin masasında dalkavuk bulundurmasını da ilk defa sizden duyuyorum ve hatta mühim kararların bu dalkavuklar masadayken alındığını okuyunca bir hayli gülümsüyorum.

Atatürk ve Hz Muhammed
Bu iki ismi yanyana koyarak ben bir çifte standarta ve art niyete dikkat çekmek istiyorum.

Eger tabular yikilmali, insanlar her seyi tartisabilmeli diyorsaniz bu sadece bazilarinin isine gelen konularda degil, her konuda olmali.

Tartisarak Atatürk'ü daha iyi ögrenip anlayacaksak ayni sey Hz Muhammed için de geçerlidir. Ama bakin bakalim, Atatürk'ü tartismaya açmaya bayilan kesimler Hz Muhammed'in basina da ayni sey gelince nasil tepki verecekler? Verecekleri tepkiyi tahmin etmek zor degil: "dine inançlara saygi gösterin, sen dinsiz misin" ... sansür, tehdit ve hatta cinayet... is Madimak benzeri katliamlara kadar varabilir.

Atatürk'ün tartisilmasina taraftar olan ben Hz Muhammed'in de tartisilmasi taraftariyim. Hatta zararli bir takim dini dogmalarin yikilmasi ve Islam'in yobazliktan kurtulmasi için bunun gerekli oldugunu düsünüyorum.


Yanlış düşünüyorsunuz. Biri, bilmem kaç milyar mensubu olan bir dinin yayıcısı -ki hakkında bilinenler (güvenilir) sınırlıdır-, diğeri ise bir ülkenin kurtarıcı kumandanı, kurucusu ve geliştiricisidir.

Riskler:

-Eksik tartışmak-

Biri bizi yanlışa sevkeder, diğeri dünyayı
Biri değerlerimizi savunmayı kısırlaştırır, diğeri dini savunmayı ve sorgulamayı özürlü hale getirir

-Yanlış tartışmak-

Biri bizi zedeler, diğeri dünyayı
Biri millî değerlerimizi zedeler, diğeri ruhsal çöküntülere yol açar

Bunlar kaçınılmazdır. Sizin dediğiniz gibi inakları yıkmaz, daha da çoğaltır. Böyle tartışmalar, ancak toplum aydın olduktan sonra yapılabilir. ATATÜRK'ü bilen ile bilmeyen bir olmadığı gibi, dini ve peygamberini bilenle bilmeyen aynı olamaz. Kulaktan dolmalarla, araştırma yoksunlarıyla, kaynaksız ve temelsiz değerlendirmelerle bu iş olmaz, olmayacaktır.

Günümüzde ATATÜRK'ün "sözde" tartışılması, yani mâlûm risklerin gerçekleştiği ve istenerek gerçekleştirildiği tartışmalar, ülkemizin maruz kaldığı operasyonların hazin ve acı sonucudur. Buna karşın önerdiğiniz, bu olumsuzluğu katlandırmaktan başka bir işe yaramaz, yaramayacaktır.

Kaldi ki Atatürk ile Hz Muhammed arasinda önemli bazi benzerlikler de vardir:

ikisi de üstün yetenekli ve zekali
ikisi de lider vasifli
ikisi de kadinlara düskün
ikisi de devrimci; Hz Muhammed zamaninin geleneksel kabile tanrilarini inkar etmistir
ikisi de sosyal demokrat zihniyette (sosyal dayanismaya önem vermisler)
ikisi de kadin haklarina önem vermis
ikisi de belli idealler ve hedefler ugruna dini kullanmistir
...


İkisi de insan. En belirgin özellikleri... Eminim Hz. Muhammed'in bir resmi olsaydı, kaşını-gözünü Gazi Paşa'ya benzetecek olanlar da çıkardı.

Ben dedim oldu; ikisi de kadınlara düşkündür, o kadar. Biraz daha zorlarsan pezevenklerin de adını soracağım. E bu düşkünlüğe bir aracı gerek değil mi¿?

Ayrıca Hz. Peygamber, din yayıcısıdır, kullanıcısı değil. Kur'an-ı Kerim'i yok sayarak hangi benzerlikleri savunuyor yahut hangi inakları yıkmak istiyor olabilirsiniz¿? Düşünüyorum, düşünüyorum da bulamıyorum. Bulduğum; ben dedim olduculuk ve -size göre- olması gereken fakat asla olmayacak hayâlî bir Müslüman tasviri.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen zfrtxt » Prş Kas 06, 2008 18:16

syn mustafat , hz muhammed hakkinda goruslerinin sekillenmesini saglayan kaynaklarida merak ettim dogrusu cunku elestirilerinin daha iyi anlamak icin yoneltilmis yapici elestirler degilde daha cok icinde negatif etkiler yaratan biraz da kinli oldugu izlenimine kapildim nedense yaniliyorsam duzelt lutfen. bugun dinin ve islam toplumlarinin icinde bulundugu durumun Hz muhammedin kisiligini ve ozelini elestirerek duzeltilecegini sanmak yanilginin otesinde gaflettir. sorun dinin dogru anlasilmasi ve icine eklenmis hurafe, dinci cikar gruplarinin uygulamalari ve milliyetci ( ozellikle arap) etkilerden arindirilarak ozunde yani Kuranda oldugu sekliyle vicdanlarda algilanip uygulanabilmesi sorunudur . dolayisiyla tabi olarak karsi oldugumuz yobazlar, dinci vs. ile mucadelenin temel noktasi yine bu kesimin kendilerini dinin sahibi ilan ederek ortaya koyduklari ahmakca uygulamalarinin islami getirdigi noktanin ve ozuyle alakali olmadigini herkesin acik bir sekilde anlamasini saglamaktir. yine ayni sekilde ataturk sonrasi donemlerin bilerek bilmeyerek yaptiklarini onun ismi uzerinden savunmalarinin faturasini ataya kesmek kolayciligin ve isguzarligin daniskasidir. guya belgesel yaptigini soyleyen kisinin belgeselin niteliklerini bile saglamadan hemde Ataturk gibi onemli bir konuda bu ise girismesi art niyet aramaz isek kendisinin bu isten pek anlamadigini ortaya koyar. adi ustunde bir belgeseli yaparken belgesele konu olanin iyice arastirilmasi belgelenmesi gerekmezmiydi. bu kaniya daha once yazdigim gibi izledigim bir programda kendisinin bilgi eksikliginden dolayi olusan hatadan ozur dilemesinden yada evet bu isin uzmanlarina sormaliydik bir dahaki sefere umarim gibi sozlerinden anliyorum. yada belgesel bir romantik izlencemidir belgeselin dili ne olsada verdigi mesaj belgeye dayali gercekler olmamalimidir. izleyenler neden bahsi gecen programda verdigi mesajlarin belgeselde net bir sekilde anlasilmasidigini yada olmadigini sordugunda verilecek cevap romantik anilar yada hay allah oylemi olmus inanamiyorum boylemi anlasilmis olmalidir. yine art niyet aramaz isek bu sahsin bu isten anlamadigini dusunecegim ama gecmiste yaptilari ve sektordeki tecrubesi bizi kendini filmde ifade edemiyora goturur. sonuc vermek istedigin mesaji uzun sure calistiktan sonra veremiyorsan yapma kardesim yada daha once belirttigim gibi daha siradan konular sec goruluyorki bunlar boyunu asiyor.
Kullanıcı küçük betizi
zfrtxt
Üye
Üye
 
İletiler: 106
Kayıt: Pzt Eki 22, 2007 3:43

Sonraki

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

x