
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşunun 86’ncı yılında, Washington ve Brüksel’in şefaatiyle, “gerçek ideali din imiş gibi davranan menfaatçi bir grubun” ve bölücülük hareketlerinin, insan hakları, din ve vicdan hürriyeti, demokrasi ve barış gibi kavramlar üzerinden toplumu yönlendirmesi ve neredeyse Hasan Sabbah’ın yalancı cenneti gibi bir Avrupa Birliği üyeliği vaat etmesi sonucu büyük darbeler almıştır.
A’dan Z’ye devletin her kademesi bu zihniyetin eline geçmiştir.
* * *
Devletin yasama, yürütme ve yargı erkleri, artık kendisine ...