Neo Osmanlılar neden olmasın?

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Mar 06, 2009 19:03

Son günlerde basında yapılan haberlere bakıyorum bir de ABD ajanlarının Neo Osmanlı pompalamasına bakıyorum aklıma Büyük Ortadoğu Projesi'nden başka birşey gelmiyor. Kusura bakmayın ama sağlıksız düşünmenin! de bir sınırı var. Bu yapay düşünceler bizi oyalamaktan başka bir şeye yaramaz. Türkan'ın da dediği gibi bilime hükmetmeden kimseye hükmedemezsiniz. Aklınızı başınıza devşirin bu fikir zaafiyetinize son verin. Türkiye çok ciddi bir süreçten geçerken bu yaptığınız tartışmalar neyin nesi? :shock:
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen İrade-i Milliye » Cum Mar 06, 2009 19:14

Ergenekon soruşturmasından öğrendiğimiz en önemli kavram çapraz sorgudur. Çapraz sorguyu ne yazık ki yapamadığımız için olayları da yorumlayamıyoruz. Birçok siyasi olayı da ya da akımı çapraz sorguya tutarak altında yatan gerçeğe ulaşabilmek olasıdır.

Efsane değil gerçek yaşanmış bir olayda, Odtü Felsefe Hocası soruyu sorar: Why? Tek kişi yüz alır. Yanıt: Why not? Neden olmasın. Her şeyin olasılığı gibi bunun da var. Nasıl Türkiyenin parçalanma olasılığı var mıdır, olabilir mi dediklerin de ben de derim ki: Neden olmasın?

Bu tür safça tuzaklara kanmamak gerekiyor. Stratejide size cazip gelen şeyler sizin duygularınızı okşayabilir, hatta sizi onurlandırabilir, gururlanır, böbürlenirsiniz. Ama birileri siz gururlanırken altınızdan halıyı çekiverir.


Tabi bunları tartışabiliriz. Zaten biz tartışılmasını istemesek bile bunlar tartışılacaktır. Federasyon bile açıkça talep edilirken bizim bunları tartışmamamız abes kaçar. Davos olayından sonra bir Arap ülkesinde Erdoğana halife sıfatı biçildi. Bunlar olan şeyler. Her şeye paranoyakça yaklaşmamalıyız, komplo diye nitelememeliyiz. Hulki Cevizoğlu ne diyor: "Bugünün komplosu, yarının gerçeğidir." Bugünün gerçekleri de dünün komplolarıydı.

Biz bangır bangır Türkiyede petrol denizi var derken, bunlar hayal aleminde geziyorlar, komplocu, paranoyak dediler.

Neo-Osmanlıcılık da madem ki BOPun süslenmiş, allanmış, pullanmış şeklidir o zaman neden destekleyelim bu emperyalist projeyi. Artık impratorluklar dönemi kapandı. Yeniden ulus-devletlere dönüş yaşanıyor(zaten ulus-devletten kopma yaşanmamıştı, sadece aşınmalar söz konusuydu). Ulus-devletler yine insanlık tarihinin ulaşabildiği son aşama olarak karşımızda duruyor. Evet en büyük gerçek, ulus-devlet gerçeğiyken ve birileri etnisiteler üzerinden siyaset yaparak hoş olmayan isteklerde bulunuyor ve Türkiye daha kendi ayakları üzerinde duramazken bizim Neo-Osmanlıcılığı tartışmamız eline şeker verilen bir çocuğun evine yollanması gibi bir şeydir.


Tarihi neden öğreniyoruz. Yermek ve övmek için mi ders almak için mi? Neo-liberal, emperyalist projeleri bu millete açıklamak zorundayız. Bakın herkes kendisini sultan, padişah ilan ediyor. Olasılıkları küçümsemek ahmaklıktır. Olmaz canım dememek gerek. F tipi projelerin savunulabilir tarafı yoktur. Özal da zamanında bu projeyi desteklemiş, Musul-Kerkük gibi yerlere gözünü dikmişti. En çok bize ne fayda getirir düşüncesinden çok bu projeler kimin daha çok işine gelir onları tartışmak lazım.

NOT: Cengiz Özakıncının Neo-Osmanlıcılık konusundaki kitabını daha iyi incelemek lazım.
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

İletigönderen Ozer86 » Cum Mar 06, 2009 19:20

Türk-Kan yazdı:Ozer86, biz sakaya vurdukca siz ciddi ciddi Neo-Osmanli teorisini savunuyorsunuz ve sacmaliyorsunuz! (ilk kez olmuyor ne yazik ki!)
Ben yalnizca dogrulari bulmak için seytanin avukatligini yapiyorum.

Sizin belli ki kendinize hiç güveniniz yok ki, düsüncelerimi mantikla yok etmekten ziyade, benim sahsima suçlamalar yöneltiyorsunuz.

Zafercem,
Yalnizca beyin jimnastigi.
Kullanıcı küçük betizi
Ozer86
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Sal Tem 29, 2008 15:51

İletigönderen Türk-Kan » Cum Mar 06, 2009 19:26

Ozer86, benim sorunum sizin sahsinizla degil, sundugunuz gereksiz ve sacma bir "beyin jimnastigi" ile. Düsüncelerinizde mantik ariyorum, inanin. Ama bulamiyorum. Ozer86 degil Ömer8905 de olsa sacmalamamasi gerektigini söylerdim. Ayrica, kendinize yapilmasini istemediginiz seyleri neden baskalarina reva görüyorsunuz?

Ozer86 yazdı:Bezgin, Amma da saçmaliyorsun ha.
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Cum Mar 06, 2009 19:32

Ozer86, seni strateji ile kafayı bozmuş biri gibi görüyorum. Her okuduğun ve ayrı dünyalara ait strateji yazılarıyla kafanda belli sınırsız hayâller (fanteziler) kurup bunu doğru kabûl etmişsin gibi geliyor. Şimdi o resmini kullandığın MANİSALI bu şekilde saçmalamıyor, saçmalamaz da. Saçmalayanların "pek stratejik" safsatalarıyla bilmem neyi sentezleyerek şeytanın, şer satanın yâni Fetullah'ın avukatlığına soyunduğun belli oluyor. Bu dediklerimi hakaret olarak kabûl edebilirsin, hiç sorun değil. Üçgen cismi, dikdörtgen kalıba; kare cismi de daire kalıba sokmaya çalışıyorsun.

1) İran da bir cumhuriyet. Laik-demokratik-sosyâl-hukuk devletinden vazgeçmek istiyorsan (-ki bahsettiğin safsatada bunlar değişecektir) burası en son vazgeçmek istediğin alanlardan birdir. Burası yurtseverlere açıktır, hayâl kurup gerçekmiş gibi kafa yormaya çalışanlara değil.

2) Sanırım Arapları çok iyi tanıyorsun da, "neden kabûl etsinler¿?" soruma karşılık, "neden kabûl etmesinler?" şeklinde gereksiz bir soruyla karşılık veriyorsun. Ben en azından Arap basınını bir ölcüde takip ettiğimi söyleyebilir ve bunun dışında da, bu devirde hangi millet mensubunun başka bir millet tarafından yönetilmek isteyebileceğini sana sorarım. Nedenleriyle ve verilerle açıklaman gerekecektir diyeceğim ama daha fazla ciddiye alamayacağım seni.

3-4) Bu mızrak bu çuvala sığarsa, seni de padişah yapalım: "Ümmetoğullarından, Cihan Padişahı, Güce Tapan Sultan 1. Özer86 Han"

Senin için güzel türkü:

Bir çaket isterem beli dar ola,
Bir çubuğu yeşil, biri al ola...
Bir devlet isterem Neo-Osmanlı
Bir o ilde, bir bu ilde gezmeli...
Kadir Mevlâm senden çok güç isterem,
Anlı şanlı, itibarlı, Osmanlı... Neo-Osmanlı
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Mar 06, 2009 19:48

Ozer86 yazdı:
Zafercem yazdı:Ozer86, Yalnizca beyin jimnastigi.

Bu safsataların beyin jimnastiği mi olur? CIA'nın attığı oltaya yakalanmayalım. Yemin billah bu ütopyalarınızdan sıkıldım. Bu saçmalıklar üzerine derin düşünmeyi gereksiz görüyorum. Lütfen gerçek dünyaya dönelim.
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

İletigönderen Ozer86 » Cum Mar 06, 2009 20:13

İrade-i Milliye,

Size çapraz sorgu yöntemine tabi tutuyorum. :twisted:

BOP'un süslenmis, allanmis, pullanmis sekli Neo-Osmanciliktir diyorsunuz. Dayanaginiz ne?

Türk-Kan yazdı:Ozer86, benim sorunum sizin sahsinizla degil, sundugunuz gereksiz ve sacma bir "beyin jimnastigi" ile. Düsüncelerinizde mantik ariyorum, inanin. Ama bulamiyorum. Ozer86 degil Ömer8905 de olsa sacmalamamasi gerektigini söylerdim. Ayrica, kendinize yapilmasini istemediginiz seyleri neden baskalarina reva görüyorsunuz?

Ozer86 yazdı:Bezgin, Amma da saçmaliyorsun ha.
Ben Bezgine saçmaliyorsun dedim. Bu Bezginin kisiligine yöneltilmis bir suçlama degil ki. ("Bezgin sen saçmasin" derdim o zaman). Senin alinti olarak nakletmedigin yerde sarf ettigi sözlerin neden saçma degerini hakkettigini açikliyorum.

Ram,
Ben seni daha olgun biri olarak görüyordum. Yanilmissim. Benim 'hakaretler' sonucu kirilacagim, üzülecegim var sayimindan hareket ediyorsin. Yanilmissin. Hiç hayatimda görmedigim bir internetvarliginin kisiligim hakkinda sarf ettigi sözler benim degil, onin kendi ruh halini açiga çikarir.

Anlasilan tartismayi pek sevmeyen bir yapiniz var. Ne yapalim o zaman. Siz dogrulari hükmedin. Usaklariniz uysun.

Asil padisahlik, anti-cumhuriyetcilik budur. :roll:

Bu 'dedigim dedik, çaldigim düdük anlayisi' ile üstelik baska görüste olanlari, veya çesitli görüsler arasinda sikisip kalmislarida yaniniza çekemessiniz...!

Benim yapmak istedigim bütün argumanlari ortaya çikarmak, ve bunlarla birlikte baska görüste olanlarin karsisina geçip, Türkiyenin çikarlarini gösterip, ulusalcilari, milliyetcileri cogaltmak.
Kullanıcı küçük betizi
Ozer86
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Sal Tem 29, 2008 15:51

İletigönderen Türk-Kan » Cum Mar 06, 2009 20:20

Evet, su an kisisellesmek zorundayim, sizofrenik bir vak'a. Kolay gelsin :)
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen İrade-i Milliye » Cum Mar 06, 2009 20:50

Ozer86 yazdı:İrade-i Milliye,

Size çapraz sorgu yöntemine tabi tutuyorum. :twisted:

BOPun süslenmis, allanmis, pullanmis sekli Neo-Osmanciliktir diyorsunuz. Dayanaginiz ne?

Türk-Kan yazdı:Ozer86, benim sorunum sizin sahsinizla degil, sundugunuz gereksiz ve sacma bir "beyin jimnastigi" ile. Düsüncelerinizde mantik ariyorum, inanin. Ama bulamiyorum. Ozer86 degil Ömer8905 de olsa sacmalamamasi gerektigini söylerdim. Ayrica, kendinize yapilmasini istemediginiz seyleri neden baskalarina reva görüyorsunuz?

Ozer86 yazdı:Bezgin, Amma da saçmaliyorsun ha.
Ben Bezgine saçmaliyorsun dedim. Bu Bezginin kisiligine yöneltilmis bir suçlama degil ki. ("Bezgin sen saçmasin" derdim o zaman). Senin alinti olarak nakletmedigin yerde sarf ettigi sözlerin neden saçma degerini hakkettigini açikliyorum.

Ram,
Ben seni daha olgun biri olarak görüyordum. Yanilmissim. Benim hakaretler sonucu kirilacagim, üzülecegim var sayimindan hareket ediyorsin. Yanilmissin. Hiç hayatimda görmedigim bir internetvarliginin kisiligim hakkinda sarf ettigi sözler benim degil, onin kendi ruh halini açiga çikarir.

Anlasilan tartismayi pek sevmeyen bir yapiniz var. Ne yapalim o zaman. Siz dogrulari hükmedin. Usaklariniz uysun.

Asil padisahlik, anti-cumhuriyetcilik budur. :roll:

Bu dedigim dedik, çaldigim düdük anlayisi ile üstelik baska görüste olanlari, veya çesitli görüsler arasinda sikisip kalmislarida yaniniza çekemessiniz...!

Benim yapmak istedigim bütün argumanlari ortaya çikarmak, ve bunlarla birlikte baska görüste olanlarin karsisina geçip, Türkiyenin çikarlarini gösterip, ulusalcilari, milliyetcileri cogaltmak.



Yeniçağdan Arslan Bulutun 5 Ağustos 2007 tarihli makalesinin bir kısmında bu konuyla ilgili açıklamalara yapılıyor. Şimdi o makaleyi veriyorum:
"Yeni Osmanlıcılık ya da Büyük İsrail!
ABD Başkanı Bush’un “Büyük Ortadoğu Projesi” diye 2004 yılında Tayyip Erdoğan’a tebliği ettiği ve eş başkanlığını kabul ettirdiği proje, İngiltere tarafından 20. Yüzyıl’ın başında hazırlanmış, ancak Çanakkale’de Atatürk’ün dehasına çarparak 100 yıla yakın bir süre rafta beklemişti.
Bu modele göre, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu ve Orta Asya diye dört adet federasyon kurulacak, bunlar “Ilımlı bir halife” şemsiyesinde birleştirilerek bir konfederasyonla yönetilecekti. Büyük Orta Doğu, “Büyük İsrail” demektir!

***

Tevrat’taki Büyük İsrail’in içinde bugünkü İsrail, Lübnan, Ürdün, Suriye’nin Fırat’ın altında kalan bölümü, Irak’ın Fırat’a kadar olan bölümü ve Suudi Arabistan’ın kuzey kısımları bulunuyor. İsrail, Tevrat’taki bu hedefi genişleterek Türkiye’nin Fırat’ına kadar uzatıyor ve Kuzey Irak’ta Fırat’ın doğusunda yer alan Türkmen-Kürt bölgesini de hayal ettiği ülkenin toprakları arasında sayıyor. Barzani ve Talabani de örgütlendikleri günden beri İsrail’in askeri eğitim ve mali yardımlarından bu hayal uğruna faydalandı.

Büyük İsrail projesinin gerçekleşebilmesi için önce Türkiye’nin yönetim yapısının değiştirilmesi gerekiyor. Atatürk’e bu sebeple saldırıyorlar.
Bununla birlikte, Türk kamuoyunun önüne İslamcı, Turancı veya Osmanlıcı perspektifler getirmeleri de lâzım ki Türk halkından destek bulunabilsin ve Ortadoğu Birleşik Devletleri Projesi uygulanabilsin.

Büyük Orta Doğu, yani Büyük İsrail projesini, Özal döneminde Türkiye’nin büyümesi gibi göstererek, uygulamaya çalıştılar. “Federasyonu tartışalım” lafının altında yatan Türk-Kürt federasyonu idi. Böylece “Büyük Kürdistan” , yani “Orta İsrail” kurulmuş olacaktı!

***

Aslında bu plan, 1996 yılında Bernard Lewis’in İstanbul’da verdiği “Orta Doğu’nun çok yönlü kimliği üzerine” konferansından önce, 1991 yılında yine İstanbul’da, Sosyalist Enternasyonal toplantısında dönemin İsrail Dışişleri Bakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Şimon Perez tarafından da kısmen açıklanmıştı. Perez, o zaman, 21’inci yüzyılın su savaşları ile başlayabileceğini söylemiş ve çözüm olarak da “Orta Doğu Güvenlik ve İşbirliği Konferansı” toplanmasını, hatta Türkiye’nin önderliğinde bir “Orta Doğu Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı” kurulmasını önermişti...
Bu öneriyi, daha sonra MHP’nin 2002 seçim bildirgesinde İsrail’in de dahil edildiği “Doğu Akdeniz Birliği” olarak gördüğüm zaman, kimin hangi makama ne amaç için yerleştirildiği sorusunu sormaya başladım ister istemez!

***

03 Mart 2004 günü Ankara’da Ticaret Odası’nda Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenlediği ve kuvvet komutanlarının eşleriyle birlikte katıldığı olağanüstü bir toplantıda Prof. Dr. Anıl Çeçen, ABD Başkanı Bush’un Endonezya’da söylediği “Hıristiyan alemi ile bir meselemiz olduğunda Vatikan ile görüşüp hallediyoruz, Ama İslam aleminin böyle bir otoritesi yok, mesele ortada kalıyor” tarzındaki sözlerini hatırlatmıştı. .
Tayyip Erdoğan’ın 2004 yılı başında ABD’de “Son Osmanlı” Osman Ertuğrul ile görüşmesi ve TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın Neslişah Sultan ile birlikte sergi açması da önemli işaretlerdi.

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığını niçin bu kadar istiyorlar anlaşılmıyor mu?"




Bitmedi. 4 Ağustos 2007 tarihli makalesinde de şöyle diyor:
"Yeni Osmanlıcılık Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül
2003 yılında ABD’nin İstinye’deki başkonsolosluğunda, isimleri belli 10 gazeteciye; “Yeni Osmanlıcılık” başlığı altında, “Türkiye ile ABD’nin ortak çıkarlarının nerede olduğuna” dair özel bir seminer verilmişti. Hatta, bazı gazetecilerin, birkaç gün ortadan kaybolması da buna bağlanmış ve “Bu isimlerin önümüzdeki dönemde; Türkiye’nin ‘milli’ çıkarları ile ABD’nin ‘milli’ çıkarlarını ‘Osmanlıcılık’ maskesi altında birleştirecekleri” ifade edilmişti.
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda Siyasi İşler Bürosu sorumlusu Stephen C. Kimmel’in çok önceden bazı yazarlara çengel attığı ve Beyoğlu’nda bir lokantada sık sık bir araya geldikleri biliniyordu.
O dönemde MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, gazetelerin Ankara temsilcilerine bir yemek verdi ve “Aranızda bazı arkadaşların yabancı istihbarat servisi elemanları ile görüştüğünü biliyoruz” dedi.
Sesar adlı İnternet sitesinde ise “İstanbul saldırılarından bir hafta önce ABD Büyükelçiliği’ndeki çalışma seansına davet edilen 28 gazeteci ile önümüzdeki dönemde gerçekleşmesi olası terör dalgasının nasıl karşılanması gerektiği yolunda görüş alışverişinde bulunulmuştur” ifadesi kullanılmıştı.
Bu 28 gazetecinin de MİT tarafından bilindiğini sanıyorum.
Serdar Kuru imzalı yazıda daha ilginç bir bilgi veriliyordu: “Tayyip Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanlığı döneminde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 1996 yılı Çalışma Raporu’nun 36. maddesinde de, Kimmel’in adı geçiyor. Çalışma Raporu’nun 36. maddesi aynen şöyle: 27.06.1996 tarihinde saat 14.30’da ABD İstanbul Konsolosu Stephen C. Kimmel Belediyemizi ziyaret etmiş ve Dış İlişkiler Müdürü Mehmet Duman ile Türkiye’deki son gelişmeler konusunda görüş alışverişinde bulunmuşlardır.”

* * *

Erdoğan, son 10 yıldır, Türk kimliği yerine Türkiyelilik propagandası yaptı. Abdullah Gül de başbakanken, 20 bin dolara vatandaşlık satma projesi geliştirmişti!
Cumhurbaşkanı adaylığı üzerinde fırtınalar koparılan Abdullah Gül, bir seminerde yaptığı konuşmada “Milliyetçilik öyle olmuş ki, Türkçülük şeklinde alınmış ve bu ister istemez aksini de bazı insanların aklına getirmiştir. Mesela bunları açık söylemek zorundayım, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ lafını tutup her yere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür. Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden, en büyük tahribatı vermiş olan sistemin ilkelerinden biri de laiklik ilkesidir.
İkinci Cumhuriyet, yeni Osmanlıcılık kavramlarının ve bu tartışmaların ortaya gelmesini ben çok sağlıklı görüyorum ve geleceğe çok ümitle bakıyorum” demişti.

İşte Türkiye’yi yöneten kadronun felsefesi budur.

* * *


Aslında Türklük, Türkiye nüfusunun yüzde 90’ına yakın kesimi için öz kimliktir. Yani 63 milyon vatandaş zaten Türktür. Buna rağmen, Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes, Anayasa’ya göre de Türk kabul ediliyorsa, sorun nerededir? Diyelim ki, 70 milyon insanın 7-8 milyonu kendisini Türk kabul etmiyor! İyi de, ne yapalım yani, bu 7-8 milyon insanın hatırını kırmamak için milli kimliğimizi terk mi edelim?
Türkiye Cumhuriyeti devleti onları zaten anayasal vatandaş olarak kabul etmiştir. Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti’nu kuran halka Türk Milleti denilir” demiş ve hiçbir ayırım yapmamıştır. Ancak etnik bilinçleri kışkırtmak isteyenleri bozgunculukla suçlamıştır.
Biz kimseyi Türk olmadığı halde zorla Türk yapmak istemiyoruz. Ancak, anayasal olarak da kendisini Türk kabul etmeyen insanlar için yapabileceğimiz fazla bir şey yok! Bu düşünceler sonucu giriştikleri eylemlerin sonucuna katlanırlar."
[s]

Son makalede koyu yazılan yerlere dikkat ediniz. Ne diyor Abdullah Gül bu tür tartışmaların ortaya çıkmasını olumlu buluyorum diyor. Artık makale eklemeden sadece can alıcı noktaları vermeye çalışacağım. Yine Bulutun CIA şefi Fullerin Osmanlıcılığı ve AKPnin görevi adlı 7 Ağustos 2007 tarihli yazısında Graham Fuller bakınız neler demiş :

".....Graham Fuller ve Paul Henze de 1980’li yıllardan itibaren, “Atatürkçülük ölmüştür. Ulus devletler dönemi bitmiştir. Türkiye, Osmanlı gibi çok kültürlü, çok dinli ve çok ırklı bir yapıyı benimsemelidir. Bunun için en iyi yol Ilımlı İslam’dır. Etnik kimlikler kendilerini ifade edebilmelidir” demeye başlamıştı. Sonuçta, Ilımlı İslam ve köktenciliği dönüştürme projeleri birbiri ardına uygulandı ve projeyi kabul edenler Türkiye’de tek başına iktidar yapıldı......"


Bilmiyorum belki okumuş olabilirsin, ama ukalalık olarak algılamazsan Türkiyenin Siyasi İntiharı & Yeni Osmanlı Tuzağı (Cengiz Özakıncı) adlı kitabı incelemeni önerebilirim. Sanırım buradaki 1 sayfa değil de seni 600 sayfalık bir kitap tatmin edebilir. Eğer gerçekten bir şeyler öğrenmek istiyorsan sana burada günlerce yazabilirim, ama amacın ukalalık yapıp tartışmayı saçma sapan bir yere sürüklemekse hiçbir şekilde beni ya da bizleri tahrik edemezsin.

Ayrıca bir arkadaşımızın da dediği gibi kullanıcı resmin ile görüşlerin bağdaşmıyor, çelişiyor. Daha ilk iletinde diyorsun ki bu düşüncelerin bilmem ne olduğunu biliyorum diyorsun. İlk önce kendi çelişkilerini çöz sonra ahkam kesmeyi dene.
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

İletigönderen Ram » Cum Mar 06, 2009 21:06

Ozer86 yazdı:Ram,
Ben seni daha olgun biri olarak görüyordum. Yanilmissim. Benim 'hakaretler' sonucu kirilacagim, üzülecegim var sayimindan hareket ediyorsin. Yanilmissin. Hiç hayatimda görmedigim bir internetvarliginin kisiligim hakkinda sarf ettigi sözler benim degil, onin kendi ruh halini açiga çikarir.


Hayır çocuk, bu söylediklerim benim ruh halimi yansıtmaz. Şimdi de stratejistlikten psikologluğa geçiş yapmışsın. Birileri seni fazla pohpohlamış ki, küçük dağları yaratmış bir edayla yazıyorsun. Üstelik, ben sana "bu dediklerimi hakaret olarak kabûl edebilirsin, hiç sorun değil" şeklinde yazmışım, bunlara kırılacağın/üzüleceğin varsayımından hareket etmediğim anlaşıldığı gibi, tersine bu, sen bunlara hakaret de desen seni dikkate almayacağımı gösteren bir cümledir.

Yine tersine, benim ruh halim ile bir bilgi yoktur. Yazdıklarına dayanarak, hakkında oluşan bendeki intiban ile seni tanımlıyorum. Bu doğrudur, eksiktir veyahut yanlıştır. Çok tutulan (popüler) söylemlerle -hiç görmediğim internet varlığı gibi- işin içinden kolayca sıyrılabileceğini düşünmen de ayrıca üzerinde durulması gereken bir durum. Basit mantıkla; "ancak birbirimizi görünce, birbirimiz hakkında görüş bildirebiliriz" diyorsun.

Anlasilan tartismayi pek sevmeyen bir yapiniz var. Ne yapalim o zaman. Siz dogrulari hükmedin. Usaklariniz uysun.


Aklı selim olanlarla tartışırız. Yazık ki, bu konudaki saçmalamaların sonucunda, bu ulam içerisinde değilsin. Uşaklığa gelinece;

Sen CIA'nın güdümlediği tasarıyı ciddi ciddi tartışalım-görüşelim diyerek, CIA'nın uşaklığını yapıyorsun, CIA'nın istediği bu değil mi yoksa¿? Bizim uşağımız yoktur, biz uşak da istemeyiz, biz kral da-padişah da değiliz. Ayrıca krallık-padişahlık isteyen de sensin bir bakıma; zira vilâyet/eyâlet sistemli imparatorlukta cumhuriyet rejimi olmaz, adını cumhuriyet olarak değiştirsen de olmaz.

Asil padisahlik, anti-cumhuriyetcilik budur. :roll:


Cumhuriyet rejimini tehdit eden zırvalara kapılmış olanlar bu şekilde bir tanımlama yapamaz. Yapamayacağı gibi, burada kendi saçmalıklarına karşı çıkanları da anti-cumhuriyetçilik ya da padişahçılık ile itham edemez. Aslında bunun bir mantığı var, hakkını vereyim; terörist bu devirde el üstünde tutuluyorsa, Cumhuriyetin yıkılmaması için çaba gösterenler anti-cumhuriyetçi de olur, "Ergenekon teröristi" de olur pekâlâ...

Bu 'dedigim dedik, çaldigim düdük anlayisi' ile üstelik baska görüste olanlari, veya çesitli görüsler arasinda sikisip kalmislarida yaniniza çekemessiniz...!


Algısı olan temiz insanlara kapımız açık, öğrenmek isteyene sitemiz açık, soru sormak isteyen de sorabilir, sorusuna herhangi biri cevap verebilir ya da verilmeyebilir. Kışkırtanlara, "o olsun ama bu da olsun" diyen karıştırıcılara, iki satır okumamışlara, yurtsever görünüp de yurtseverlik dışı tavırlar sergileyenlere, bilinçli olduğunu düşünüp de bir halt bilmeyenlere, kafası tümden karışıklara fazla tahammül edemediğimiz doğrudur. Fakat biz bir siyasal parti değiliz. "Gel, ne olursan ol gel" benzeri bir zihniyetimiz yoktur.

Benim yapmak istedigim bütün argumanlari ortaya çikarmak, ve bunlarla birlikte baska görüste olanlarin karsisina geçip, Türkiyenin çikarlarini gösterip, ulusalcilari, milliyetcileri cogaltmak.


Onu burada yapamazsın güzel kardeşim. Git Fetullahın kelebeklerinin toplaştığı, bilmem kaçıncı cumhuriyetçi örümceklerin yazdığı sitelere, orada onları kendi düşüncelerinle birleştirmeye çalış. İki kelâm et de oralarda yurtseverlik adına, bak ne oluyor. Çok iyi niyetliysen, çok yurtseversen 47'yi kazanmaya çalış, burada %47 bulamazsın. Neo-Osmanlıcı herhangi bir geri zekâlı ile bu konuyu dibine kadar tartışabilirim, çok! bilimsel veriler de sunup stratejik çözümlemelerde de bulunabilirim. Allah'a şükür okumam-yazmam var, algım da iyidir. Fakat:

Davalar; vicdana, tarihe, düşman zihniyetlere bırakılmaz. Ya aksın, ya kara.

Ölüm-kalım savaşı verdiğimizi hâlâ algılayamayanlara bu sitedeki içerik de yetmiyorsa...
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

İletigönderen Urumchi » Cum Mar 06, 2009 21:08

Sizlerin cevabını merak ediyorum. Neden olmasın?



Acikcasi su anda utopya gibi gorunuyor ama neden olmasin ????

Ben inaniyorum ki , Turkiyede herkes Osmanlida ki gucu sasayi ozluyor ..

Tabi ki hilafet veya saltanat kavramlarina degil ozlemimiz ,ama Avrupa Birligi gibi ekonomik ; Nato gibi askeri bir birlik

olabilir . Ama bu sefer karsinda hem Rusya hem ABD olur ... O yuzden en azindan sinir komsumuz olan Rusya ile iliskileri

saglam tutarak boyle bir atilima gecebiliriz . Ayrica OSMANLI == TURK , Avrupada osmanlilar turk diye anilyordu ..

Biz bu topraklarda resmi olarak 1000 yildir variz , bunun 600 senesi Osmanli imparatorlugunundur , o yuzden bunun

meyvesini yemeliyiz bir sekilde ...

Tabi RTE ile zor ; Hocamiz ile imkansiz, once bir Amerikadan gelsin ; Elif Safaklari gazeteden atsin ...

Altan kardeslerler iliskiyi kessin sonra bir daha dusunelim ...
Kullanıcı küçük betizi
Urumchi
Üye
Üye
 
İletiler: 259
Kayıt: Çrş Şub 25, 2009 17:46

İletigönderen İrade-i Milliye » Cum Mar 06, 2009 21:09

Ozer86 yazdı:Evet ciddiyim. Bu konu gelecekte daha çok tartışılacak gibi görünüyor. Zihinsel olarak buna hazırlıklı olmak gerekir, ve ben bu durumda değilim.

Osmanlı-projesinin ABD'nde bir yahudi tarafından tasarlandığını biliyorum. Israil'in ömür boyu komşuları ile düsman olarak ayakta kalamayacağı biliniyor. ABD desteğini çektiği an Israil deyi birşey ortada kalmaz. Bu yüzden bazı zionistler federal bir Osmanlı devleti içinde, yönetim kadrolarına hakim ve ABD'ye sadık bir oluşumdan yana tavır koyuyorlar.

Projenin diğer destekleyicisi ümmetciler. Bunların Osmanlı devleti içinde Israil'e veya yahudilere bir rol verme niyetleri yok. Tam bu noktada Murat Bardakçı gibi şerefsizler 'Abdulhamid'de Yahudilere toprak vermek istiyordu' gibi yalanlar ortaya atarak, ümmetcileri Yahudi-Müslüman ittifakına hazırlıyorlar gibi.

Türkiye açısından bu projenin ne tür yararlar ve zararlar gerçekleştireceğini bilmiyorum, ve sizlerin bilgilerinden yaralanmak istiyorum.



Bu iletinle sonraki yazdıkların arasında dağlar kadar fark var. Eğer forumdaki kişilerin bu konuyu tartışmamasından dolayı sitem ediyorsan daha olgun yazabilirsin. Karşında saçma sapan surat işaretlerine yanıt verebilecek biri yok. Senin şahsına saldırı yapmadım. Yazdıklarımı da ister üstüne alın ister alınma. Senin tartışma kültürünü bilmediğin Murat Bardakçı'ya şerefsiz demenden belli. Tarihe böyle yaklaşılmaz. Ben Murat Bardakçı'yı sevmem, ama kendisi son derece birikimli ve kültürlü bir araştırmacıdır. Kendisine İlber Ortaylı bile hayrandır. Kişilerin düşüncelerini sevmesen de geniş görüşlü olman ve soğukkanlı-bilimsel değerlendirmeler yapman gerekir. Bardakçı'yı ayrıca senin sevmen de gerekir.

Su katılmamış bir Osmanlıcıdır ve Osmanlı hayranıdır. Osmanlı hayranı biri böyle açıklamalar yapıyorsa ardında yatan gerçeğe ulaşman gerekir. Bir de Yahudilik, Siyonizm gibi konular olduğundan çok fazla abartılıyor. Bu kadar abartı yaparak sağlıklı bilgiler elde edilemez.

Bir de daha ilk iletinde Freidman'dan dem vurmuşsun. Bak Özcan Yeniçeri ne yazmış bugün:

"Friedman'ın öngörüsü ve düşündürdükleri!

Amerikan istihbarat şirketi Stratfor’un başkanı George Friedman, Türkiye’nin 21. yüzyılda süper güç olacağını söyleyerek, ’önümüzdeki on yıl için Türkiye’nin en büyük mücadelesi harici değil, dahili olacak; ekonomik ve askeri gücü destekleyen milli birlik hayati öneme sahip’diye de ilave etmiş.
Türkiye’nin 21. yüzyılda sözü dinlenir ve güçlü bir ülke olacağına ilişkin benzer bir öngörüyü 2000’li yıllarda ABD’nin o zamanki başkanı Clinton da söylemişti. Daha önceki yıllarda da hatırlanacağı gibi birçok stratejist benzer değerlendirmelerde bulunmuştu. Ancak bir ülkenin süper güç potansiyelinin olması başka bir şey, o potansiyeli belirli bir amaç doğrultusunda etkili bir biçimde kullanabilmesi daha başka bir şeydir. Ülkelerin tarihlerinin, imkânlarının ve şartlarının müsait olması kadar yöneticilerinin de büyük bir güç olma misyonuna sahip olmaları gerekir.
George Friedman’ın Türkiye’nin en büyük mücadelesinin harici değil, dahili olacağını, bu bağlamda da ekonomik ve askeri gücü destekleyen milli birliğin hayati olduğuna dikkat çekmesi de çok önemlidir. Çünkü Türkiye’yi bugün yöneten ve küçük düşündüğü ölçüde de “Büyük Düşün Türkiye” diye slogan atan iktidar, uygulamalarıyla milli birliği tehdit eder hale gelmiştir. Türkiye’de bugün “milli devlete” meydan okuyan uygulamalar, bizzat ülkeyi yönetenler tarafından devreye sokuluyor. TSK’ya yönelik iftira, isnat ve ithama da iktidar resmen göz yumuyor. Ayrışma, ötekileşme, farklılaşma ve bölücülük iktidar tarafından teşvik ediliyor. Bu durum da Türkiye’nin jeokültürel hinterlandına yönelik mesafe almasını engelliyor. Türkiye’yi etnik sorunların, mezhep kavgalarının, laiklik tartışmalarının girdabında boğuyor. Friedman’ın “Türkiye’nin en büyük mücadelesi harici değil, dahili olacak” kehaneti bütün unsurlarıyla Türkiye’de yaşanıyor.

Ulus devletin zaferi!
Diğer yandan iktidarın AB tutkusu Türkiye’nin kendi ulusal çıkarlarını düşünmeyi engelliyor. Bakan Bağış, AB’yi hasta Türkiye’nin diyetisyeni olarak görüyor. Avrupa’dan aldığı reçeteleri Türkiye’ye uyarlamaya çalıştığını açıkça söylüyor. George Friedman, ise AB konusunda şu tespitte bulunuyor: “AB inkâr edilemez ağırlıkta bir iç kriz yaşıyor. Türkiye de kendi ulusal çıkarlarını gözetmeli ve kendi çözümünü üretmeli.../..-Kriz karşısında- Avrupa’nın kararı ulus devletlerin üstünlüğü yönünde oldu. Türkiye bir ulus devlet ve bu durumda Avrupalılar gibi davranmalı ve ulusal çıkarını gözetmeli. Bence çok taraflı dönemin sonuna geliniyor ve ulus devletlerin egemen olduğu bir döneme giriyoruz. Türkler AB’ye olan saplantılarını yeniden gözden geçirmeli. Eğer Türkiye bu krizde AB’de olsaydı çok zarar görürdü.”
Friedman, hafta sonu AB’nin aldığı, Doğu Avrupa ülkelerine ihtiyaç duydukları desteği vermeme kararının ‘AB üyesi olmak ne işe yarıyor’ sorusunu gündeme getirdiğini de söylüyor. Doğu Avrupa ülkeleri, yeniden güçlenen Rusya ve çöken Avrupa’nın arasında kaldılar. ABD, Rusya’nın gücünü sınırlamak için bu ülkelerle işbirliği içinde olduğunu söylüyor.
Friedman’ın en can acıtıcı tespiti ise şu: “Türkiye’nin iç tartışmalarını çözmek için AB gibi kırılgan bir kuruma güvenmesi çok tehlikeli. Türkiye kendi sorunlarını kendi çözecek kadar güçlü bir ülke.”
Türkiye’yi yönetenlerin hiç olmazsa Friedman kadar Türkiye’ye ve potansiyeline güvenmeleri gerekir. Bugünün Türkiye’sinin, -AB değil- Türkiye’ye güvenen kadrolara olan ihtiyacı her zamankinden daha fazladır."
[i]


Madem bir haber veriyorsun, cımbızlayarak verme. Freidman diyor ki : " Türkiye’nin en büyük mücadelesi harici değil, dahili olacak”

İşi daha fazla sulandırmaya gerek yok.
Kullanıcı küçük betizi
İrade-i Milliye
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Prş Mar 05, 2009 2:38

İletigönderen Ozer86 » Cum Mar 06, 2009 21:28

Türk-Kan yazdı:Evet, su an kisisellesmek zorundayim, sizofrenik bir vak'a. Kolay gelsin :)
Vallah bence sen Türkceyi ögrensen iyi edersin.

Özer86 bu konuda ne düsünüyor, bilmem. Dur bi soruyum. :roll:

İrade-i Milliye,

Benim kullanici resmi olarak Erol Manisali'yi seçmemin nedeni, kendisine duydugum hayranliktir. Görüslerimizin bagdasmadigi dogru degil. Bu konuda ispatlama geregide duymuyorum.

Benim tartisma davetiyemi tahrik olarak nitelemissin. :lol: Tartaklanmaktan kurtulmak için 'bu tahrik!' diyene gördümde tartismadan bu sekilde kaçani görmedim. Dikkat et yanarsin. :roll:

Ben burada diyalektik kültür içinde bir seyler ögrenmeye geldim. Yani soru- cevap modeli içinde. Senin yaptigin kitaplar önermek, köze yazilari kopyalayip yapistirmak. Sorularima cevap verecek yetenek ve kabiliyete sahib degilsen, hiç zorlama kendini.

----

Bu tartisma çok gereksiz ve sikici bir yön aldi.
Kullanıcı küçük betizi
Ozer86
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Sal Tem 29, 2008 15:51

İletigönderen Ozer86 » Cum Mar 06, 2009 21:34

Forum kurallarina uyun!

Bir önceki iletinize düzenle secenegini kullanarak ekleme yapabilirsiniz. Üst üste ileti göndermeyin.
Kullanıcı küçük betizi
Ozer86
Üye
Üye
 
İletiler: 85
Kayıt: Sal Tem 29, 2008 15:51

İletigönderen Türk-Kan » Cum Mar 06, 2009 21:35

Anlasilan durum görünenden daha da vahim. Özer, diyorum ki, anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.

Ama hata bende ki, Tayyip icin "namuslu, hain degil" sifatlarini kullanan birisine ikinci bir sans veriyorum. O yüzden kolay gelsin sana, selametle diyorum. :)
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x