News of Faruk HAKSAL

Bu ülkenin derdi yüreklerine düşmüş insanlarla konuşuyorum.
Konu tek: Örgütlenme, birleşme, güçlenme!
İnternet sitelerine göz atıyorum: aynı kaygı, aynı hedef, aynı kararlılık.
Bir tek ortak paydada birleşilmeli!..
Türkiye’nin gündemi budur.
Ülkesinin derdi gönlüne düşmüş aydınlık insanlarının gündemi sadeleşmiş ve tek noktaya hedeflenmiştir.
Cumhuriyet’in kazanımlarına sahip çıkmanın, bu ülkeyi kuşa-kurda yedirtmemenin reçetesi, fezlekesi, dibacesi budur…
Uzun yılları alan tarihi süreçte Atatürk Devrimleri, karşı-devrimini yaratmıştır.
Karşı-devrim, zaman içinde emperyal güçlerle modern görünüşlü ortaklıklar oluşturarak ve birbirleri ...

“Bana öfkenizin nedenini ya da sevincinizin kökenini söyleyin, size kişiliğinizin kaç okka çektiğini söyleyeyim…”
Böyle diyor eski bir Yunan filozofu.
Bir insanı kızdıran, tepkisini çeken ve öfkesine neden olan olay, o insanın ruhsal koordinatlarını ele verir…
Dostoyevski, “öfkenizin çıtasını yükseltin,” diyor… Sanıyoruz, aynı anlama gelen bir söylem.
Öfke ve sevinç…
Birbirinin zıttı gibi görülen iki ruh hali.
İki farklı psikolojik refleks.
Ancak, insanın ne olduğunu, hangi sosyal ve kültürel düzlemde soluk aldığını gösteren iki önemli ...

Ortadoğu emperyalist güçlerin birincil hedefi…
Bu gerçeği bilmeyen, anlamayan, kabul etmeyen tek Allahın kulu kalmadı.
Sıra, bu hedefin nasıl gerçekleştirilmeye çalışıldığı konusundaki “farkındalığın” oluşması ve gelişmesine kaldı.
ABD ve AB’nin Ortadoğu’yu ele geçirme stratejisi nedir?
Bu yönde oluşturulan plan ve taktikler nelerdir?..
Türkiye insanı bu strateji-plan ve taktiklerin çilingir sofrasında yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır.
Türkiye’nin dış siyasetini oluşturan güçler Türkiye’yi emperyalist güçlerin karargahı haline getirmiş, yukarıda sözü edilen strateji, taktik ve planların merkez üssü durumuna getirmişlerdir. ...

Zurnanın “zırt!” dediği bir yer vardır; zurnaya teğet geçmiş çoğu insan bilir…
Hani yanık bir peşrevin yüreğinize kuş kondurduğu zorlu bir ses ırmağının kıyıcığında sazın inim inim inlediği bir yer vardır ya... Hani yani, eğer bir de yolun ve yordamın acemisi iseniz, izlenen ezginin dışında seyran eyleyen dar bir oluk gibi… Ya da zapt edilen bir çığlık gibi bir şey... İşte bu kavşaktır zurnanın “zırt!” dediği yer.
İnsan beyni, zurnanın ...

Meclis’te Kira Kanunu görüşülüyor.
Milletvekillerinin çoğunluğu ev sahibi…
Ne yönde çıkar kanun? Kimi korur?...
Kiracıyı mı? Ev sahibini mi?
Gelelim Ankara’ya, tırmanalım yokuşu ve varalım Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şatafatlı genel kurul salonuna
Bu meclis Türk Ceza Kanunu’nu değiştirdi.
Ama Meclis’in önemli bir çoğunluğunun dokunulmazlık zırhına bürünmüş adi-suç dosyaları var.
Adi suç… Adi üzerinde, adi nitelikli bir suç!..
Yani, milletvekillerinin görevlerini yürütürken, eleştirilerini yaparken söyleyeceklerini özgürce söylemelerini sağlayacak cinsten bir dokunulmazlık değil söz konusu olan… ...

Bugün için tam üç adet 12 Eylül var:
1.- 12 Eylül 1980 askeri darbesi.
2.- 12 Eylül Anayasa Referandumu.
3.- 12 Eylül 2011 Pazartesi olan “bugün”…

12 Eylül askeri darbesi, Amerikan yönetiminin “our boys” dediği kuvvet komutanları ve zamanın genelkurmay başkanı tarafından gerçekleştirilen bir cunta hareketidir.
Our boys deyişi kimileri tarafından “bizim çocuklar” kimilerince de “bizim oğlanlar” olarak tercüme edilmektedir.
Bu tercümelerin hangisi doğrudur?..
Birinciler, boy sözcüğünün İngilizcede çocuk anlamına geldiğini savunurlar.
Diğerleri ise, boy ...

Ünlü işadamı Münacettin Bey Hakkın rahmetine kavuşmuş… Gazetelere yansıyan koca koca ilanlar böyle diyor. Ne denir?
- Allah gani gani rahmet eylesin…
Gazetelerin hemen hepsinde birinci sayfa haberi değerli iş adamımızın öteki dünyaya intikal edişinin hazin öyküsü ile yüklü…
Peki kimmiş bu Münacettin Bey, bileniniz var mı?
Sanmıyorum.
Biz biliyor muyuz?.. Hayır bilmiyoruz.
Atilla İlhan’ın ölüm haberi bir vakitler medyanın sadece bir bölümünde yer almıştı.
Ünlü bilim adamımız Prof. Mustafa İnan öldüğünde ise, günlük gazetelerimizin ...

Dün gibi hatırlıyorum… Ünlü Hukuk bilgini, Ord. Profesörü Sayın Sıdık Sami Onar kürsüden bizlere şunları anlatıyordu:
- “Kamu hizmeti,” idare hukukunun aslıdır, esasıdır, kendisidir!. Devletin varlık sebebidir; “hikmet-i vücudu”dur. Devlet, kamu hizmeti için vardır. Kamu hizmeti mekanizması işlemiyorsa, o toplumda Devlet yoktur; Kaos vardır; ilkellik vardır… Milli egemenlik, kamu hizmetini tesis edemiyorsa ortada, milletin egemenlik hakkını kullanan zorbalar mevcuttur…
Bu sözleri dinler, bilincimize yerleştirmeye çalışır ve hayranlıkla bakardık hocamızın aydınlık yüzüne…
Müthiş bir ...

Gerçek ayrıntının bilgisinde saklıdır.
Eğer siz onu, kulağından tuttuğunuz gibi saklandığı yerden çıkartıp gün ışığına taşıyamazsanız, gerçeğin sadece görüntüsü ile yetinmek zorunda kalıp, gün boyu önünüze çıkan bu görüntüye şaşıp kalırsınız; şaşıp kalırsınız…
Örnek mi istiyorsunuz?
Alın size “şaşırtıcı” bir örnek.
Vaktiyle bu ülke, adına Milli Cephe Hükümeti denilen bir koalisyon ile yönetiliyordu.
Hükümeti meydana getiren üç siyasi parti de milliyetçi, muhafazakâr ve sağcı olduğunu önü sürüyordu. Hükümet’in başında da, yakasında milliyetçi, muhafazakâr ve sağcı ...

Geçtiğimiz Pazartesi günü Aydın’a gelerek partisinin il ve ilçe başkanları, belediye başkanları, belediye meclis ve il genel meclisi üyeleri ve diğer partililerle sınırlı olarak düzenlenen bir toplantıda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldukça ilginç tespitlerde bulundu ve önemli çözüm önerilerini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu’nun dış ve iç politika konularda söylediklerini bir başka yazımıza bırakıyor ve bizce büyük değer taşıyan birkaç tespitine yer veriyoruz:
1.- Ülke bir ateş çemberi içindedir ama CHP örgütlerinde bizler birbirimizle çekişme ...